Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi'ndeki Palmiye Sitesi'nin 3 bloğunun 6 Şubat'ta meydana gelen ilk depremde yıkılması sonucu 150 kişinin ölümü, 16 kişinin de yaralanmasıyla ilgili açılan davanın 2'nci duruşması görüldü. Kahramanmaraş 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya; 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6 ay hapsi istenen tutuksuz müteahhit H.M.E., taraf avukatları ile binada ölenlerin yakınları katıldı. Aynı suçtan yargılanan tutuksuz sanık jeoloji mühendisi Ö.T.'nun katılmadığı duruşmaya; binanın diğer müteahhidi A.B. tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemiyle bağlandı.
A.B.: BENİM ORTAĞIMDIR
İlk olarak A.B., savunma yaptı. Mahkeme heyeti başkanına, dosyada H.M.E. ilişkin belge asılları olduğunu, bilirkişi raporunun da dosyaya girdiğini belirterek, bunları karşı söyleyecekleri olup olmadığını sordu. A.B., yeni raporun kendisine ulaşmadığını, dosyadaki belgeleri de kendisinin sunduğunu ve o belgelerin de H.M.E. ile ortak olduklarını açıkça ortaya koyduğunu belirtip, "Sayın hakimin hala sizin kafanızda netleşmemizse, benim ortağım olduğuna dair farklı belgeler de sunabilirim. Maliye kaydında kendisi, benim ortağımdır. Palmiye Sitesi Yapı Ortaklığı, A.B. ve H.M.E. tarafından kurulmuştur. Ortaklık sözleşmemizi de mahkemeye arz ettim. SGK'ya da sorabilirsiniz, işçileri H.M.E. kendi üstünde gösterdi mi göstermedi mi? Burası 154 daireli bir site. Tamamının yapımcısı proje müellifi, teknik uygulama sorumlusu benim. Proje hatası olsa diğer 100 daire neden yıkılmadı? İmalat hatası olsa diğer binalarda da aynı imalat yapıldı. 154 daireden 54 daire yıkılıyor; bu nasıl bir şey?" diye konuştu.
H.M.E.: ORTAK DEĞİLİZ
Ardından H.M.E.'un savunması alındı. İlk duruşmasında kendisini, "Binanın yapımıyla alakam yok. Emlakçı gibi müşteri getirirdim" diyerek savunan H.M.E., yine suçlamaları reddetti. Bunun üzerine mahkeme başkanı, H.M.E.'a, A.B. tarafından dosyaya sunulan belgeleri gösterip, imzaların kendisine ait olup olmadığını sordu. Belgeleri inceleyen H.M.E., "Bu imzaların hiçbiri benim değil. Ortak değiliz" dedi.
'SUDAN BİLE İMTİNA EDİLMİŞ'
Ölenlerin yakınları da sanıkların cezalandırılmasını istedi. Sitede ağabeyi ve yengesini kaybeden E.G., cenazeleri çıkarmak için 6 gün enkazdan ayrılmadığını belirterek, "Kendim de mühendisim ve 6 gün boyunca binayı irdeledim. Maalesef vinçlerle beton kitlelerini kaldıramadık, demirden sıyrıldı. Gördük ki o betona su dahi verilmemiş, beton yanmış. Sudan bile imtina edilmiş. Maalesef Palmiye Sitesi'nde yaşayanları deprem öldürmedi, bina öldürdü. Mümkünse A.B.'nun idam edilmesini, darağacına çekilmesini istiyorum" diye konuştu.
SAVCI, TUTUKSUZ SANIK TUTUKLAMA TALEP ETTİ
Taraf avukatlarının da savunmasının ardından mahkeme savcısı, mütalaa vererek, A.B.'nun tutukluluk halinin devamına, H.M.E.'un da tutuklanmasını talep etti. Duruşma sonunda mahkeme heyeti, tutuksuz müteahhit H.M.E.’un tutuklanmasına, müteahhit A.B.'nun tutukluluk halinin devamına, SGK ve maliyeye de yazı yazılarak Palmiye Sitesi'yle ilgili belgelerin istenmesine karar verip, davayı 17 Şubat'a erteledi. H.M.E., işlemleri sonrası cezaevine konuldu.