6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta orta hasarlı yapıların durumu halen belirsizliğini sürdürürken, vatandaşlar tarafından oluşturulan Orta Hasarlı Bina Mağdurları Platformu, sorunlarına çözüm aramak için sık sık eylemde bulunuyor. Bu kapsamda, mağduriyet yaşayan vatandaşlar bir kez daha Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde toplanarak davullu ve düdüklü eylem gerçekleştirirken, seslerini duyurmak için basın açıklaması da yaptılar.
ORTA HASARLI HİÇBİR BİNAYA GÜÇLENDİRME RUHSATI VERİLMEDİ
Orta Hasarlı Bina Mağdurları Platformu Sözcüsü Gülnaz Şenlenmiş, yaptığı basın açıklamasında “Deprem sonrası yapılan birçok hasar tespit değerlendirmesi, işin ehilleri ve alanında uzman kişilerce değil de acele ile oluşturulmuş liyakatsiz ekipler tarafından bilimsellikten uzak yöntemler ile yapılmıştır. Bilime aykırı bu tespitler sonucunda, güçlendirmeye dahi gerek duyulmayan birçok bina Ağır ve Orta Hasarlı olarak tapu kütüklerine işlenmiştir. 9 ay süre sonunda Orta Hasarlı hiçbir binaya güçlendirme ruhsatı verilmemiştir. Vatandaşımız kurumlar arasında yetki karmaşına alet edilmiş, kurum kurum gezdirilmiş fakat elle tutulur hiçbir sonuçta elde edememiştir.
KIŞI BELİMİZİ BÜKEN KİRALIK EVLERDE GEÇİRMEK ZORUNDA BIRAKILDIK
Şehrimizin birçok yaşam alanı uygun olmayan alan diye tabir edilen bir tek kişinin yapmış olduğu kesinliği kanıtlanmayan, En önemlisi ülkemizin değerli ve yetkin birçok deprem ve yer bilimcileri tarafından saçma bulunan bir rapora alet edilmiş ve bu alanlar hayalet şehre dönüştürülmüştür. Uygun Olmayan Alanlardaki bina sahipleri birçok kez Bağlı bulundukları Belediıyelere Güçlendirme Ruhsatları için müracat etmişlersede; Sizler uygun olmayan alan sınırları içerisindesiniz denilerek müracatları reddedilmişitir. Artık ağır kış şartları gelmiş kapıya dayanmıştır. 9 aydır resmi kurum ve kuruluşlarca bekletilen bizler bu kışı da evlerimizde geçirmek yerine maalesef ama maaesef ya bir tanıdık yanında ya başka şehirlerde ya da belimizi büken kira fiyatları ile bulabildiğimiz kiralık evlerde geçirmek zorunda bırakıldık.
İŞLERİMİZİN KOLAYLAŞTIRILMASI GEREKİRKEN, DAHA DA ZORLAŞTIRILDI
Kimimiz analarımızı, kimimiz babalarımızı, kimimiz eşimizi, çocuklarımızı toprağa verdik. İçimizde sağlığını kaybedenler oldu. Hem maddi hem de manevi birçok kayıplar yaşadık. Kısacası çok zor günler geçirdik ve geçirmeyede devam ediyoruz. Devletimizin yetkili kurum ve kuruluşları’ nın çok zor durumda olan biz depremzedelerin yanında durması, işlerimizi kolaylaştırması gerekirken gördük ki işlerimiz zorlaştırılmış ve tıkanma noktasına getirilmiştir.
EVLERİMİZİ ÜSTÜN KÖRÜ GÜÇLENDİRİP KİRAYA VERMEK İSTEMİYORUZ
Bizler bu büyük felaketi ve bu yıkımı şehir olarak yaşadık, depremi ve acı gerçeklerini yaşayarak öğrendik. Canlarımızı sokakta bulmadık. Bazılarının dediği gibi evlerimizi üstün körü güçlendirip kiraya vermek istemiyoruz, kimsenin canını tehlikeye atma düşüncemiz de yoktur, olamazda. Çünkü bu, ne dinimize ne de insan vijdan ve onuruna yakışan bir davranıştır. Bizler, bilime ve bilim insanarına saygı duyduğumuzu belirtirken şu önemli hususa dikkatleri çekmek isteriz: Bilim, her zaman tarafsız olmalı ve gerçekleri söylemelidir. Uygun Olmayan Alanlar ve Hasar Tespit Çalışmalarında çok büyük hatalar yapılmış olup, bu hatalardan dönülmez, hata ve yanlışlarda ısrarcı olunur ise telafisi mümkün olmayan mağduriyetler ve hak kayıpları yaşanacağını üzülerek belirtmek isteriz.
YIKILMAMASI GEREKEN BİRÇOK BİNA NEDEN YIKILMAK İSTENİYOR?
Devletimizin büyüklüğünden elbette hiç şüphemiz yoktur. Birçok konutu yapmaya gücü muktedirdir. Ancak; Yıkılmaması gereken birçok bina neden yıkılmak istenmektedir? Şehrin, arsa bedeli yüksek olan batı bölgesi neden Uygun Olmayan Alan haritası içerisindedir? Bu alanlar madem uygun değildi, buraları kimler, hangi amaçlarla imara açmıştır? Bu kişler hakkında yürütülen bir soruşturma var mıdır? Aydınlatılması gereken birçok soru işareti bulunmaktadır. Bu soruların cevabı hiçbir yetkili tarafından verilmemiştir. Bahse konu soruların cevaplarını 9 ayı aşkın süredir beklediğimizi yetkililere bu vesile ile bir kez daha duyurmak isteriz. Sonuç olarak isteklerimiz son derece basit, akılcı ve bilimsel isteklerdir, Uygun Olmayan Alanlar olduğu iddia edilen alanlar Türkiye’nin yetkin kişilerince çok hızlı bir şekilde tekrar incelenmeli bir tek kişinin raporuna bağlı kalınmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Haber: Melisa Türkmen