Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Resim İş Eğitimi Bölümünden mezun ve aynı bölümde yüksek lisans öğrencisi olan 28 yaşındaki Arslan, 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerde Hatay'da yaşayan ablası Gülhan, eniştesi Bekir ve 1,5 yaşındaki yeğeni Buğrahan'ı kaybetti.
Depremin ardından 6 gün sonra yakınlarının cenazesine ulaşabilen Arslan, defin işleminin ardından yüksek lisans eğitimi için Burdur'a döndü.
Üniversite eğitimine kadar kendisinden 9 yaş büyük edebiyat öğretmeni ablasıyla yaşayan Arslan'ı ablasının ölümü derinden sarstı.
Bir süre psikolojik destek de alan Arslan, eğitimini sürdürmek ve hayata güçlü tutunmak için ablasıyla ortak hayalleri olan sanat atölyesini açtı.
Kafe konseptindeki atölyesinde seramik ve resim sanatını öğrenmek isteyenlere eğitimler veren Arslan, ablasının kendisine öğrettiği gibi insanlara faydalı olmaya çalışıyor.
"Ablam benim için anne, baba, eş dost her şeydi"
Kaybettiği ablasıyla ortak hayalini gerçekleştiren Yasemin Arslan, atölyesine "Gülce" ismini verdiğini, ablasının "Gülce" ismini vermeyi istediği çocuğuna hamileyken depreme yakalandığını söyledi.
Daha önce Kovid-19 salgınında abisini de kaybettiğini belirten Arslan, ablasının yardımsever, insanların hayatına dokunan bir öğretmen olduğunu ifade etti.
Arslan, Osmaniye'de yaşayan anne ve babasının sağ olduğunu ancak depremden önce ablasının eğitim hayatına devam ederken kendisini küçük yaşta yanına aldığını vurgulayarak, "Daha sonra Şanlıurfa'ya atanınca birlikte yaşamaya devam ettik. Ben o sırada üniversiteye hazırlandım. Burdur'u kazanınca yollarımız ayrıldı. Ablam benim için anne, baba, eş, dost her şeydi. Ablam gibi bir eğitimcinin kardeşi olmak, her şeyden önce anne baba hissini bir abladan yani görevi olmayan bir kişiden yaşamış olmanın bana verdiği çok büyük avantajlar oldu. Bana çok güzel bir hayat sundu. Şu an bu kadar şey yapabildiysem, böyle bir stüdyoyu açabildiysem, bu kadar insana dokunabildiysem ve eğitimi tamamlayabiliyorsam tamamen onun sayesinde." ifadelerini kullandı.
Ablasını kaybettikten sonra 4 ay normal hayatına devam edemediğine değinen Arslan, şöyle konuştu:
"Hala tamamen aşmış değilim ama bunu aşmak için çok fazla çaba sarf ediyorum. Burdur'daki insanların da sosyalleşebileceği bir atölye olsun istedim. Üç ay oldu burayı açalı. Her şeyini kendim yaptım. Burası bana çok iyi geliyor aynı şekilde çok iyi dönüşler aldım. Seramik ve resim üzerine atölye çalışmaları yapıyoruz. Haftanın belirli günlerinde eğitimler yapıyoruz. Aynı zamanda insanlar istedikleri zaman buraya gelip çaylarını, kahvelerini içip keyifli vakit geçirebiliyor. Ürettiğim ürünlerin e-ticaretini de yapıyorum. Duvar çizimleri, tasarımları yapabiliyorum. Beklediğimden daha çok ilgi gördü. Güzel dönüşler aldım, ben de çok mutlu oluyorum. Yakında resim sergisi de açmak istiyorum."
Atölyedeki resim eğitimlerine düzenli katılan Eda Nur Sevim de kentte yaşayanlar ve özellikle öğrenciler için güzel bir mekan olduğunu dile getirerek, "Bir kadın girişimci olarak Yasemin hanım, enerjisiyle bizleri motive ediyor. Haftada 2 gün de seramik yapıyoruz." dedi.
Atölyedeki derslere katılan Duygu Emre de sanat atölyesinde yeni insanlarla tanışarak sosyalleşebildiğini anlattı.