İlk çıktığı zamanları hatırlıyorum. Mehmet Ali Bulut bey bahsetmiş ve dergi için yazı talep etmişti o vakit üstümüze düşeni yapmıştık. Dergi yayın yönetmenleri değiştirerek bu günlere geldi.

Mustafa Aydoğar da bir vakitler editör idi şimdilerde Sadık Yalsızuçanların yönetiminde dergi yayınlanıyor.

İki ayda bir yayınlanan derginin yazıları ancak iki aya yayılırsa özümsenebilir şöyle ki şiirler, öyküler, röportajlar, kitap tanıtımları, denemeler ve farklı edebi yazım biçimlerini okumak üzerinde düşünmek için geniş zamana ihtiyaç var.

Dergi berceste mısralarla başlıyor daha ziyade tasavvuf edebiyatının güzel mısralarını hemen ilk sayfada okuyoruz mesela bu sayıda Mevlana var şöyle diyor.

“IRMAĞA DALAN KİŞİYE ELBİSESİ YÜK OLUR .

BENİM ŞU SARIĞIM İLE HIRKAM BANA YÜK OLUYOR , AĞIR GELİYOR”

Derginin 222 sayfa olduğunu belirtmek istiyorum. İlk sayfalar şiirlere ayrılmış nitelikli şiirler yanında anlamakta zorlandığım metinler okudum. Şiir anlaşılır mı hissedilir mi mevzusu başka bir yazımın konusu olmakla beraber Türk şiirinin gittiği mecrayı pek de hayırlı bulmadığımı belirtmem gerek. Kelimeleri sözlükten al sırala kendi düzensiz yapısı içerisinden elbet bir anlam bulun olur misali  sözüm ona şiirleri okumak sıkıcı.

“ şimdi ne olacak bu Türk şiirinin hali diye dalıp gidenlere

Şairden mi saymışlar bizi de oysa derinden bir ah eyledik sadece

Bir baksana etrafına sevgili Cüneyd de yok Cüneydin cübbesi de” derken  Yaşar Akgül dizelerin yanında kahinlik de yapıyor ki el hak ne dese yeridir!

Sinan Ulakcı  hangi boyutun şiirini yazıyor böyle metinleri yazabilmek için hangi denizin kıyısında durmak gerekiyor!!!

Tevradı Şerifi okumuşluğumuz var ama müşkülleri çözmek hayli zor zanaat ey azizan.

Erbay Kücet TOMARI HAVADA YAKALADI öyküsünde iyi ama kendinin araya girmeyip olayı başka zamirle anlatsa yerinde olurdu. Mehmet Taştan KRİTON’A SÖYLEYECEK NEYİMİZ VAR adlı denemesi günümüzü anlamak için hayli yerinde . Muzaffer Arıkan hoca hakkında yazılan yazı hayli düşündürücü tezin değerlendirmesini kendi yazıp hocaya “ hocam imzala dedim ve Hoca imzaladı” ibaresini görünce hayli düşündüm dil imtihanlarını para vererek geçenleri biliyordum böylesi de varmış demekten kendimi alamadım. Dergi okumam iyidir erenler insan okudukça kendi fazlasını görür de ibret alır.

Dergide yer alan KIZIL ELMA yazısı için ŞABAN KUMCU yu tebrik ederim.” Son arzumuz budur fani dünyada-Türk’üz varacağız Kızıl Elma’ya.”

Sadık Yalsızuçanlar’ın NEYZEN’İN BÜYÜLÜ DÜNYASI yazısını muhakkak okumanızı isterim yazının gönle şifa olduğunu görecek bana hak vereceksiniz. Dergiye 0 532 614 38 57 ulaşın.