GİBTÜ Rektörlük Konferans Salonu’nda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Gaziantep Bölge Müdürlüğü ile Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin iş birliğiyle düzenlenen panel yoğun ilgi gördü. Öğrencilerin ve Gaziantep halkının salonda izlediği paneli 70 bin kişi de GİBTÜ’nün sosyal medya hesaplarından online olarak takip etti. Panelin moderatörlüğünü Dr. Öğretim Üyesi Rabia Taşdemir yaparken Yargıtay Üyesi Erol Tekmen “Terörün Sanal Alanı: Sosyal ve Dijital Medya”, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci “Dijital Çağda Yeni Medya”, Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Burak Doğan “Dijital Medya ve Strateji”, Siber Güvenlik Uzmanı Mahir Yüksel “Siber Casusluğun Yıkıcı Etkileri” üzerine konuşma yaptı.
“Yapay zeka, dijital medya alanında reform oluşturdu”
"Yapay Zekâ Çağında: Dijital Medya ve Siber Güvenlik" panelinin açılış konuşmasını Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir yaptı. Rektör Demir, teknolojinin hızla geliştiğini ve yapay zekanın ciddi bir yenilik oluşturduğunu belirtti. Rektör Prof. Dr. Şehmus Demir, “Teknolojinin hızla ilerlediği bu çağda, yapay zekânın dijital medya ve siber güvenlik üzerindeki etkilerini konuşmak için bir araya geldik. Yapay zeka, dijital medya alanında yenilik oluşturdu. Algoritmalar sayesinde kişiselleştirilmiş içerik önerileri, otomatik haber üretimi ve görsel tanıma sistemleri gibi yenilikler, medya tüketim alışkanlıklarımızı kökten değiştirdi. Bu gelişmeler yanıltıcı bilgilerin ve manipülatif içeriklerin yayılmasına da zemin hazırlıyor. Örneğin, MİT'nin yapmış olduğu bir araştırmaya göre yapay zeka destekli sahte haberler gerçek haberlere göre yüzde 70 daha hızlı yayılmakta. Siber güvenlik alanında yapay zeka, hem bir savunma aracı hem de bir tehdit unsuru. Yapay zeka destekli güvenlik sistemleri siber saldırıları önceden tespit edebilir ve otomatik olarak müdahale edebilir. Ancak yapay zekâ tabanlı saldırı teknikleri geleneksel siber güvenlik duvarlarını aşma potansiyeline sahiptir" şeklinde konuştu.
“GİBTÜ Siber Güvenlik Laboratuvarı ve araştırma merkezi kurdu “
Yerli ve milli yazılım ile donanım ve algoritmaların geliştirilmesinin Türkiye'nin bu alanda dışa bağımlılığını azaltacağını ve ulusal güvenliğini güçlendireceğini savunan Rektör Demir, “Yapay zekâ ve siber güvenlik sadece teknolojik gelişmeler değil, aynı zamanda ahlaki ve dinî boyutlarıyla insanlık tarihinde yeni bir sayfa açıyor. Bu teknolojilerin getirdiği imkânlar ve tehditler, insanın kendi varlığını, ahlaki değerlerini ve dinî inançlarını yeniden sorgulamasına sebep oluyor. İslam bilgiye ve ilme büyük değer verir. Yapay zekâ ve siber güvenlik ilmin yeni sınırlarıdır ve bu alanlarda bilgi edinmek İslami bir sorumluluktur. Ancak bu teknolojilerin kullanımı İslam'ın ahlaki prensipleriyle uyumlu olmalıdır. Örneğin yapay zekâ kullanılarak elde edilen verilerin mahremiyetinin korunması, iftiradan kaçınmak, İslam'ın temel ahlaki ilkelerinden biridir. Müslümanlar olarak teknolojinin insanlık onurunu koruyacak şekilde geliştirilmesi ve kullanılmasına öncelik vermek önemlidir. Teknolojinin insan hizmetinde olması ve insanın varoluş amacına hizmet etmesi gerekmektedir. Teknolojinin hızla ilerlediği bu çağda üniversitemiz siber güvenliği odağına alarak ileri teknoloji konusunda öncü bir rol üstlenmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda kurulan Siber Güvenlik Laboratuvarı ve Araştırma Merkezi büyük önem arz etmektedir” dedi.
Türkiye'de internet kullanımı yüzde 95'e ulaşmış durumda
Konuşmacılardan İletişim Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci, Türkiye'de dijital medyanın önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Yapay zeka ve siber güvenlik konularında birçok çalışmanın yapıldığını aktaran Değirmenci, “Türkiye'de internet kullanımı yüzde 95'e ulaşmış durumda. Dünyada ise 5 milyar sosyal medya kullanıcısı var. Yetişkinlere oranla baktığımızda her yetişkinin 5'inden 4'ü şu an sosyal medyada. Bu da dijital medyanın ne denli önemli olduğunu gösteren veri ve rakam. Sosyal medya kullanıcıları genellikle kültür ve eğlence olarak kullanıyor olsa da bizim yaptığımız araştırma şunu gösteriyor sosyal medya yüzde 40 bilgi amaçlı kullanılıyor. Sosyal medya platformları bir bilgi kanalına dönüşmüş durumda" ifadelerini kullandı. Sosyal medyayı kullanmada bazı risklerin olduğunu da anlatan Değirmenci, dezenformasyon ve manipülasyonun en önemli konular olduğunu belirtti.
“70 bin kişi online olarak takip etti”
Yargıtay Üyesi Erol Tekmen, ülkedeki en gerekli alanlardan birinin dijital medya ve siber güvenlik olduğunu kaydetti. Türkiye'de sosyal medyanın güncel şekilde kullanıldığını dile getiren Tekmen, "Sosyal medya üzerinde yapılan algı, manipülasyon, bilgi kirliliği ve buna benzer şeyler ülkemiz ve dünyada da bir numaralı gündem maddesi hâline gelebiliyor" dedi. Yeni Şafak gazetesi yazarı Burak Doğan, Türkiye'de insanların günün 7,5 saatini internet başında geçirdiğini aktardı. İnsanların bu zamanın 2 saat 36 dakikasını ise sosyal medyada geçirdiğini ifade eden Doğan, "Sosyal medyada paylaşılan her şey gündeme geliyor. Özellikle bundan dolayı son dönemlerde İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kuruldu. Anadolu Ajansı, teyit hattını kurdu. Çünkü çok fazla dezenformasyonla karşı karşıyayız" diye konuştu. Siber güvenlik Uzmanı Mahir Yüksel, sosyal medya ve siber güvenlik alanının önemli olduğuna işaret etti. İletişim Başkanlığı Gaziantep Bölge Müdürü Mücahit Taşkın ise dezenformasyon ve manipülasyonun toplumlar üzerinde ciddi etkileri olduğunu söyledi. GİBTÜ Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele GİBTÜ rektör yardımcıları, akademisyenler, öğrenciler ve Gaziantep halkı katıldı. Paneli ayrıca GİBTÜ’nün sosyal medya hesaplarından 70 bin kişi online olarak takip etti.