Batısında Koruyaz ve Kayranlı Dağları, doğusunda Atlık ve Çardak Dağları arasında yükselen Çinçin Boğazı, Meryemçil Beli üzerinden Anadolu’nun farklı bölgelerini birbirine bağlanıyor. Bu doğal geçit, kuzeyde Öşüngele Deresi'nin Göksun Ovası'na, güneyde ise Meryemçilbeli Deresi'nin Geben Ovası'na akan suları ile iki farklı vadi sistemi oluşturmakta. Tarih boyunca bu yollar, Çukurova’dan İç Anadolu ve Doğu Anadolu’ya ulaşımı sağlayan önemli bir güzergâh olarak kullanıldı.
İPEK VE BAHARAT YOLU’NUN KALBİ
Selçuklu döneminde ticaret yollarının merkezinde bulunan Çinçin Boğazı, Ayas Limanı’ndan başlayarak Anadolu’yu İran, Orta Asya ve Çin’e bağladı. İpek, baharat, elmas ve değerli kumaşların taşındığı bu güzergâh, Akdeniz limanları ile Uzakdoğu arasındaki ticaretin can damarıydı. Ayas Limanı’na gelen mallar buradan Anadolu’nun dört bir yanına ve ötesine taşındı.
TARİH SAHNESİNDE ÇİNÇİN BOĞAZI
Çinçin Boğazı, Haçlı seferlerinden Selçuklu Sultanlarının ordularına, Osmanlı-Dulkadiroğlu çatışmalarına kadar pek çok önemli olayın merkezinde yer aldı. 1097 yılında I. Haçlı Ordusu, 1215’te Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykâvus ve 1225’te I. Alaeddin Keykubat’ın orduları bu geçidi kullanarak Çukurova’ya ulaştı. Osmanlı döneminde ise 1515 yılında Turnadağ Savaşı’nın önemli bir kısmı burada gerçekleşti.
