Kahramanmaraş başta olmak üzere birçok ilde yaşanan aşırı soğuk hava ve don olayı, birçok üreticinin mahsulüne ciddi anlamda zarar verdi. Hava sıcaklıklarının -10 ila -15 derecelere kadar düştüğü kentte, yaşanan zirai don, tarımsal ürünlerde kayıplara yol açtı. Her yıl karşılaşılan zirai don olayının bu yılki boyutlarının büyük olması, felaket olarak adlandırılmasına neden oldu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan KSÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Güvenç, meyve ağaçlarında ciddi anlamda ürün kayıplarının yaşandığını belirterek, ürün arzında düşüklükler meydana gelebileceğini vurguladı.

Burhan 2025 04 17T120522.335

BAZI YERLERDE -10, -15 GİBİ SICAKLIK DÜŞÜŞLERİ OLMUŞTUR

Prof. Dr. İsmail Güvenç, “Ülkemizde bu Mart sonu başlayan sıcak havalar, Nisan ayının ilk haftasında zirai don olarak adlandırdığımız bir felaketle sonuçlandı. Etkilenen tüm üreticilerimize, çiftçilerimize de ben geçmiş olsun diyorum. Şimdi konuyla ilgili bazı hususların kamuoyuna aktarılmasının faydalı olacağı kanaatindeyim. Şimdi zirai don dediğimiz olay aslında her yıl karşılaşılır ama bu yıl karşılaşılan boyutlarının büyük olması felaket olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Gerçekten de büyük bir sorunla şu an ülkemiz karşı karşıya. Yalnız bu sorun biraz da bilgi kirliliği oluşturulacak boyutlara erişmiş durumda. Şimdi zirai don daha çok böyle ilkbaharın son donları dediğimiz, sonbaharın ilk donları dediğimiz şekilde her yıl gerçekleşen bir olay. Zirai dondan kast edilen genellikle sıcaklık derecesinin sıfır derece ve altına düşmesidir. Özellikle bu -4, ­-5 olduğu zaman şiddetli don olarak kabul edilir. Edindiğimiz bilgilere göre bazı yerlerde -10, -15 gibi sıcaklık düşüşleri olmuştur.

Burhan 2025 04 17T120530.657

MEYVE AĞAÇLARINDA ÇOK CİDDİ BİR ÜRÜN ZARARI MEYDANA GELDİ

Bu da şunu gösteriyor ülkemiz şiddetli bir donla karşı karşıya. Dolayısıyla ürünlerde de büyük bir zarar meydana gelmiştir. Peki hangi ürünler etkilendi? Şimdi burada ürün gruplarını ayırmamız gerekiyor. Tarım dediğimiz zaman tarımın içerisinde tabi hayvancılık var, bitkisel üretim var. Biraz içerisine girip bakmak gerekir. Şimdi burada daha çok bitkisel üretim etkilendi. Bitkisel üretim de kendi içerisinde alt dallara ayrılır. Bunlar çok yıllık ürünler dediğimiz özellikle meyvecilik, ağaç ve çalı formunda olan şeyler vardır, bitkiler vardır. Bir de tek yıllık dediğimiz yani tarlaya her yıl ekilip dikilen ürünler vardır. Şimdi bu ayrımı dikkate aldığımızda don zararının çok büyük etkisinin olduğu ürün grubu çalı ve ağaç formunda dediğimiz yani meyvecilik sektörü hakikaten havaların ısınmasıyla çiçek açtı ve -10 ila -15 gibi çok düşük sıcaklıklarla karşılaştı. Dolayısıyla bu ürün grubunda çok ciddi zarar oluştu. Şimdi bu ürün grubunda bu ürünler yılda bir kez alınır. Yani yılda bir kez çiçek açar. Bunu tarımla ilgilenen herkes rahatlıkla bilir. Dolayısıyla ağaç formunda çalı formunda meyve ağaçlarında çok ciddi bir ürün zararı meydana geldi.

Burhan 2025 04 17T120508.129

ZARARI EN AZA İNDİRECEK ŞEKİLDE BİR PLANLAMA YAPILMASI GEREKİR

Şimdi bu ürün zararına Karamamaraş ölçeğinde bakarsak benim gördüğüm mesela cevizler, kayısılar hep çiçeklenmişti. Bölgeden aldığım haberlere göre mesela Adana bölgesinde limonda çok ciddi zararlar olmuş. Malatya bölgesinde kayısıda çok ciddi zararlar olmuş. Dolayısıyla zararın boyutuna göre bu meyve grubunda çok ciddi bir ürün arzında düşüklükler meydana gelebilir mi? Gelebilir. Bu yıl ülkemizin bu sorunla karşılaşması muhtemeldir. Peki olayı tek yıllıklar açısından baktığımızda ben bu konuda çok ciddi sorun olacağını düşünmüyorum. Şu anda açıkta yetiştirilen işte fide halinde bulunan işte domates olabilir, biber olabilir veya patates olabilir. Bu ürün gruplarında ürün donmuş olsa bile tekrar ekme imkanımız var. Örneğin Kahramanmaraş açısından düşünürsek 7-8 aylık bir vejetasyon dönemi vardır. Bu ne olur? Gecikmeye sebep olabilir. Pazar arzında gecikmeye sebep olabilir. Hasat zamanında bir kaymaya sebep olabilir. Onun dışında bu ürün grubunda meyvecilik kadar önemli bir sorun olacağı kanaatinde değilim. Tarım teşkilatları bence acele bir şekilde, ivedilikle çiftçilere tohum, fide temin ederek bu tek yıllık ürünlerde zararı en aza indirecek şekilde bir planlama yapması gerekir. Bu gelecek yıllarda etkili olabilir mi? Burada tek yıllıklar açısından yine bir sorun yok. Yani bir fasulye de bir domates de bir sorun olacağını ben düşünmüyorum.

Burhan 2025 04 17T120512.320

TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR SORUN, BİR FELAKET DİYEBİLİRİZ

Burada yine ağaç formundaki ürünlerde meyve gözleri veya diğer gözler bir kaç yıl önceden oluşur. Dolayısıyla zararın boyutuna göre eğer hava sıcaklığı -15’e düşüp dallar, ince dallar falan da zarar görmüşse gelecek yıllarda ne olabilir? Narenciye, kayısı, ceviz üretiminde gelecek yıllarda da bunun olumsuz etkisi gözükebilir. Bu sorunun sektörü hayati ölçüde çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Yani çok karamsar olanlardan değilim. Çünkü bizim bazı ürünlerde oldukça fazlamız var. Örneğin mesela fındık zarar gördü deniyor ama fındık üretimi bizim zaten 5-6 katı. Bir kilo ihtiyacımız varken 6 kat üretim yapabiliyoruz. Dolayısıyla elimizdeki bazı ürünler iç piyasadaki zararı karşılayabilir. Başa baş olan ürünlerde mesela muzlar zarar görmüşse muzda açığımız var zaten, 10 kilo muz ihtiyacımız varsa 7-8 kilo üretiyoruz. Bir de zarar eklenirse bu açık artabilir. Dolayısıyla benim şahsi kanaatim Türkiye için önemli bir sorun, bir felaket diyebiliriz. Ama bu süreç iyi yönetilirse alınacak önlemlerle rahatlıkla atlatılabileceği kanaatindeyim.

KISMEN FİYAT DALGALANMASI, FİYAT ARTMALARI GÖZLENEBİLİR

Fiyatlar ne olur? Mesela bir de ekonomik etkisi ne olabilir? Burada da fiyat mekanizmasında ekonominin temel kuralları geçerlidir. Tarımsal ürünlerde de geçerlidir. Arzla talebin kesiştiği noktada fiyat oluşur. Dolayısıyla tek yıllık ürünlerde ben belki haftayı ayları etkileyen bir fiyat dalgalanmalar olsa da çok önemli olmayacağını düşünüyorum. Çok yıllık bitkilerdeki üretim fazlası olan ürünlerde bu çok fazla etkili olmayabilir. Ama öbür olanlarda kısmen fiyat dalgalanması, fiyat artmaları gözlenebilir. Dış ticaret yoluyla bunların çözülebileceği kanaatindeyim.

DALLARIN NEREYE KADAR DONDUĞUNU BİR GÖRMEK LAZIM

Zararın boyutunu bilmeden hemen teknik şeye girmemek lazım. Olayın teknik boyutunu söylersersek şimdi bitkide zirai don meydana gelmiş. Bizim dal dediğimiz neticede bir canlı kısımdır. Bu canlı kısımda dokuların nereye kadar donduğunu bir görmek lazım. Hemen ertesi gün don oldu, keseyim şeklindeki bir uygulamayı ben kesinlikle önermiyorum. Özellikle meyve ağaçlarında don zararı varsa donun hangi yere kadar ölü doku oluşturduğunu görüp ondan sonra bir temizliğe girişmek veya bir süre gelecek yıla bırakmak daha faydalı olabilir” ifadelerini kullandı.  

Muhabir: İbrahim Burhan Yiyen