Halk kültüründe önemli bir yer tutan cemre olgusu, geçmişten günümüze kadar baharın gelişini müjdeleyen sembolik bir işaret olarak kabul ediliyor. Doğanın canlanma belirtilerinin gözlemlendiği ve baharın gelişinin sabırsızlıkla beklendiği ilk cemre 19-20 Şubat tarihleri arasında havaya düştü. Soğuk kış günlerinin sonuna gelindiğini işaret eden bu olayın, doğanın uyanışının habercisi olduğuna inanılıyor. Eskiden beri süre gelen bu doğa olayı, insanların doğayla olan ilişkisini ve geleneklerini yansıtan önemli bir unsur olarak biliniyor. İkinci cemre ise 26-27 Şubat tarihlerinde suya düşerek su kaynaklarının ısınmaya başlamasına ve canlıların yeniden hayat bulmasını sağlayacak ve kışın sert soğuğu yavaş yavaş etkisini kaybedecek. 5-6 Mart tarihlerinde toprağa düşecek olan son cemre ile birlikte tarımın ve üretimin başlaması için elverişli koşullar sağlanacak. İnsanlar arasında toplumsal bir bağ oluşturan bu geleneksel inanışa göre, doğa canlanır, ağaçlar tomurcuklanır ve çiçekler açmaya başlar. Cemrelerle birlikte baharın taze başlangıcı kutlanırken toplumsal etkinlikler ve bahar hazırlıkları da hız kazanıyor. Kısacası insanlar umut, yenilenme hissi ve bahar mevsiminin coşkusunu yaşıyor.