Mehmet Bağlar, Kahramanmaraş’ın köklü tarihi, kültürü ve sanatçılarına dair benzersiz arşivinden derlediği bilgilerle, şehrin müzik tarihine ışık tutuyor. Arşivinde 7’den 70’e Maraş notları barındıran Bağlar, şehrin tarih ve kültürüne dair bilinmeyenleri Manşet Gazetesi okuyucusuyla buluşturuyor. Bağlar’ın notlarına göre, Kahramanmaraş Belediye Bandosu’nun temelleri, 1866 yılında Sultan Abdülaziz döneminde Osmanlı Devleti’nde yapılan idari teşkilat süreciyle atılmış; o dönemde Zulkadriye Eyaleti kaldırılarak Maraş, Halep vilayetine bağlanmıştı. Bu süreçte Maraş, tarihinin en çalkantılı dönemlerinden biri olan Ermeni olaylarına da ev sahipliği yapmış, 1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları’nın sağladığı azınlık haklarıyla Türkiye Ermenileri arasında bağımsızlık hayalleri filizlenmişti.
ŞEHRİN TARİHİNE KANLI İZLER BIRAKMIŞTIR
O dönemde, Hınçak ve Taşnak adını alan siyasi cemiyetlerin etkisiyle zaman zaman isyanların çıkmasıyla, Maraş’ın Zeytin, Fırınız, Yenice ve Kale kasabaları önemli merkezler haline gelmiş; 1896’da patlak veren Zeytin İsyanı, şehrin tarihine kanlı izler bırakmıştır. Bu çalkantılı dönemden kaçan Nubaryan, Maraş’a sığındıktan sonra boru çalma ve ince el sanatlarıyla uğraşarak, yerel Ermeni topluluğundan Selefkiyan, Hazeryan ve Agop ile tanıştı. Bir araya gelen bu isimler, küçük bir bando kurma kararı alarak, sadece müzikal yetenekleriyle değil; aynı zamanda kültürel bir köprü oluşturarak da öne çıkmaya başladı.
ALTI KİŞİLİK OLUŞUMUN MÜZİKAL UFKUNU GENİŞLETTİ
Grup içinde yalnızca Müslüman olan Hazeryan, “Hazeri” adını benimseyip saz çalmaya başladıktan sonra aşık geleneğine de dokunuşlar ekledi. Hazeri’nin günümüze ulaşan türküsü, “Gene geldi yaz baharın ayları / Yâre mektup salmak ister gönlümüz…” dizeleriyle hafızalarda yer etti. Ardından, Ermeni topluluğundan Alabaşiyan ve kilisedeki akordiyoncu Rihan da ekibe katılarak, altı kişilik oluşumun müzikal ufkunu genişletti.
ŞEHRİN KÜLTÜREL MİRASINA ÖNEMLİ KATKILARDA BULUNMUŞTUR
Kuruluş aşamasında, Suriye ve Adana’da yaşayan Ermenilerden bando enstrümanları için yardım istenmiş; trompet, klarnet, çakmaklı trombon, büyülü, davul ve zil gibi temel enstrümanlar temin edilmiştir. İstanbul’da kurulan ilk Türk bandosu Mûsikâ-i Hümâyûn ile zaman zaman işbirliği yapan bu ekip, Osmanlı Devleti’nin ilk bando geleneğiyle de etkileşim içinde olmuş; Maraş halkı ile dostane ilişkiler kurarak şehrin kültürel mirasına önemli katkılarda bulunmuştur.
Bu değerli arşiv notları, Kahramanmaraş’ın geçmişte yaşanan çalkantılı dönemlerinden, kültürel dirilişine kadar uzanan geniş bir yelpazede, şehrin unutulmaz müzik ve tarih hikayesini günümüze taşırken, Mehmet Bağlar’ın kalemiyle adeta yeniden hayat buluyor.