Kahramanmaraş'ın tarih sahnesindeki köklü yerleşimlerinden biri olan Karamaraş, günümüzde Namık Kemal ve Dulkadiroğlu mahallelerini kapsayan bölgeyi içine alan, geçmişte Maraş’ın merkezini oluşturan önemli bir yerleşim alanıydı. Tarihî kaynaklara göre, Maraş birkaç kez yıkılıp yeniden inşa edilirken, Karamaraş da bu yeniden yapılanma süreçlerinin bir parçası olmuştur. Şeyh Adil Mezarlığı’ndan Doğukent’e kadar uzanan bu bölge, hem tarihi kalıntıları hem de arkeolojik buluntularıyla şehrin en eski izlerini taşıyor.
TARİHÎ KAYITLARDA KARAMARAŞ
1916 yılında Maraş’ta Maarif Müdürlüğü yapan Besim Atalay, Karamaraş’ın harabelerini gördüğünü ve burada cami, hamam ve kale kalıntılarının o dönemde hala var olduğunu ifade etti. Atalay, bölgenin yerleşime uygun olduğunu ve şehrin güneydoğusunda yer alan Şeyh Adil Mezarlığı’nda, Karamaraş’tan sökülen taşların kabir taşları olarak kullanıldığını yazmıştır.
DEPREMLER VE SEL FELAKETLERİ
Karamaraş’ın tarih boyunca maruz kaldığı büyük depremler ve sel felaketleri, bölgenin yıkılmasına ve halkın başka yerlere göç etmesine neden oldu. Özellikle 1114 yılında yaşanan büyük bir deprem, şehirde ve çevresinde yıkıcı etkiler bırakmış, bölge neredeyse tamamen harap oldu. Depremin ardından oluşan bir sel felaketi, halk arasında anlatılan rivayetlere göre, şehri adeta bir çamur deryası altında bırakmış ve bu da Karamaraş’ın tamamen yok olmasına neden olmuştur. Bu felaketin ardından şehrin, günümüz Maraş’ına taşındığı ve yeniden inşa edildiği tahmin edilmektedir.
MARAŞ’IN YENİDEN KURULMASI
Karamaraş, tarih boyunca depremler ve savaşlar sonucu yıkılsa da, her seferinde yeniden yerleşim yeri olarak kullanıldı. Ancak 1114 depremi sonrasında Karamaraş’tan halkın ayrılması ve yeni Maraş’ın, bugünkü şehrin bulunduğu bölgeye taşınması ile birlikte Karamaraş, tamamen terk edildi. Daha sonraki dönemlerde Dulkadiroğulları Beyliği zamanında Maraş, bugünkü genişleme alanına ulaşmış ve şehir büyüyerek önemli bir merkez haline geldi. Karamaraş, yüzyıllar boyunca yaşadığı felaketlere rağmen, Kahramanmaraş’ın köklerini oluşturan en eski yerleşim yerlerinden biri olarak tarih sahnesinde yer alıyor. Helenistik dönemden Hititlere, Romalılardan Bizanslılara kadar birçok medeniyeti barındırmış olan bu bölge, şehrin geçmişine ışık tutmaya devam ediyor.
