Osmanlı döneminde ilmiyle ve müderrislik kariyeriyle öne çıkan Kanadıkırık Ali Efendi, hem ilim yolculuğu hem de hayat hikayesiyle dikkat çekiyor. Doğum yeri ve yılı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Kanadıkırık Ali Efendi, Kayseri ve İstanbul’da dönemin önemli hocalarından ders alarak ilmini geliştirmiş, ardından Mısır’a gider. Bu dönemde Yavuz Sultan Selim'in Mısır’ı fethetmesiyle, ulemanın tavsiyesi üzerine Maraş müftüsü olarak görevlendirilir. Kanadıkırık lakabını, Maraş’ta Bayazıtlı ve Dulkadirli çekişmelerinde ailesini kaybetmesi üzerine "Kolum kanadım kırıldı" sözlerinden alan Ali Efendi, bölgedeki dini tebliğ ve irşat faaliyetleriyle halk arasında saygınlık kazanır. Bu süreçte Tekerekli ailesinden bir kız ile evlendirilen Kanadıkırık Ali Efendi, yeniden bir aile kurarak hem müftülük hem de müderrislik yaparak bir nesil boyunca ilim insanları yetiştirir.
KABRİ, TARİHİ BİR DEĞER OLARAK KORUNUYOR
Tarihî kayıtlara göre ailesinden on civarında müftü ve müderris çıkmıştır. Maraş’ta vefat eden Kanadıkırık Ali Efendi’nin kabri, Şazi Bey Camii avlusunda bulunuyor. Bu önemli şahsiyetin mezarı, geçmişin izlerini taşıyan bir tarihî miras olarak korunuyor.
