Zengin ve kültürel mirasının arasında eşsiz tatları da bulunan Kahramanmaraş’ın yöresel yemeği pıt pıt lapası, tarihin tozlu raflarına kalkıyor. Modern yaşamın hızla gelişmesiyle birlikte Kahramanmaraşlı vatandaşlar pratik ve hızlı yemeklerine yönelirken, Kahramanmaraş’ın köklü mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan pıt pıt lapası unutulma tehlikesi altına giriyor. Özellikle kırsal kesimlerde sıkça tüketilen ve Kentte yaşayan vatandaşların bir zamanlar sofralarından eksik etmediği bu yemek, fast food gıdalarının artmasıyla birlikte tarihe karışıyor.

BÖLGESEL KİMLİĞİN BİR PARÇASI KAYBOLUYOR

Bazı vatandaşlar geleneksel yemeklerin unutulmaması gerektiğini vurgularken, pıt pıt lapası gibi yemeklerin, yalnızca besleyici değerleriyle değil, aynı zamanda kültürel miras olarak da korunmasının önemine dikkat çekiyorlar. Yöresel Tariflerin kaybolması, sadece bir yemek kültürünün yok olması anlamına gelmiyor; aynı zamanda bölgesel kimliğin de bir parçası kayboluyor.

PIT PIT LAPASI NASIL YAPILIR?

Orta boy tencereye, yarım çay bardağı kadar sıvıyağ, ince ince doğranmış 1 adet soğan ve 1 çay kaşığı tuz serpilir, ardından içine 1 yemek kaşığı su eklenerek orta ocak ateşte kavrulmaya bırakılır. 1,5 su bardağı ince bulgur bir kaba konulur. Soğanlar kavrulurken üzerine 1 çay kaşığı pul biberi eklenerek harmanlanır. Bir kaba konulan bulgurun üzerine nişastası çıkması için üzerini geçecek kadar su eklenerek süzülür. Kavrulan soğanların üzerine tencerenin yarısı kadar kaynamış su ilave ederek sudan geçirilmiş bulgur eklenir. Orta ocak ateşte kaynaması için kapağı açık pişirilir. Üzerine 1 tatlı kaşığı tuz ilave edilir. Kaynama başlayınca tencerenin kapağı kapatılarak kısık ocak ateşine alınır ve yeniden pişirilmeye devam edilir. Pıt pıt lapasının kıvamı çok sulu olmamalıdır. 1 adet soğan soyularak ince ince doğranır. Küçük bir tava orta ocak ateşe konularak 1 yemek kaşığı tereyağına ince ince doğranmış soğanlar eklenerek kavrulur. Soğanlar pembeleşince 1 tatlı kaşığı pul biber eklenip harmanlandıktan sonra pıt pıt lapasının üzerine dökülür.

Editör: Didem Kayabaşı