31 Mart Yerel Seçimleri'nde beklediği oy oranına ulaşamayan İYİ Parti'de Genel Başkan Meral Akşener'e yönelik istifa çağrıları yapılırken bir çok önemli isim partiden ayrılmıştı. Akşener ise İYİ Parti'de olağanüstü kurultay kararı alarak 'aday değilim' açıklamasında bulunmuştu. 27 Nisan'da düzenlenecek olan İYİ Parti kurultayı öncesinde genel başkan adayları, delegelerin oyunu alabilmek için kıran kırana yarışıyor. Genel Başkanlık yarışına katılan bir diğer isimde Kahramanmaraşlı Günay Kodaz oldu.

31 MART SEÇİMLERİNDE ALDIĞIMIZ SONUÇ NE SİZLERİ NE DE BİZLERİ MEMNUN ETMEMİŞTİR

Daha öncede İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi olan Kodaz, genel başkan adaylığına ilişkin basın açıklaması yaptı. Kodaz, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “27 Nisan’da yapılacak olan İYİ Partimizin 5.Olağanüstü Kurultayında İYİ Parti Genel Başkan Adayı olduğumu kamuoyu ile paylaşıyorum. İYİ Partimiz, ciddi bir başarı hikâyesi olan ve bundan sonra da Türkiye için başarı hikâyeleri yazmaya namzet bir siyasi partidir. İYİ Parti umudun partisidir. İYİ Partimiz bir demokrasi penceresi olarak milletimize nefes aldırmıştır. Türkiye Cumhuriyetinde her yıl birçok siyasi parti kurulmaktadır. Ancak çok az siyasi parti yaşam alanı bulmakta ve ilk girdiği seçimde TBMM'de grup kurabilmektedir. Bu, her bir İYİ Partilinin başarısıdır. Partimizin mensupları, partimizin kurulduğu günden bu güne kadar büyük bir gayret ve fedakârlık ile çalıştı. Emeği geçen her bir partilimize ayrı ayrı teşekkür ederim. Ancak, 31 Mart seçimlerinde aldığımız sonuç ne sizleri ne de bizleri memnun etmemiştir. Bu kadar gayret ve fedakârlığın bu sonuçları yaratmasının sebeplerini iyi analiz etmemiz gerekmektedir. Bütün bu süreçte şunu gördük ki doğru politikalar oluşturulmazsa bütün gayret ve fedakârlıklarımız bizi ve ülkemizi memnun edecek sonuçlar yaratmaya yetmemektedir.

NEYİ YANLIŞ YA DA EKSİK YAPTIK?

Şimdi burada eksiklerimizi ve yanlışlarımızı tek tek saymanın bir faydası yoktur. Bunun yerine bir kaç ana sebebi sıralayalım; Birincisi istişare eksikliği; Partimiz kurulurken tam demokratik bir Parti iddiamız vardı. Yani herkesin sesi duyulacak ve kimsenin sesi boğulmayacaktı. Maalesef bu süreçte birçok haklı ses susturulmuştur ve bu seslerden biride benim sesimdi. İkincisi; partimizin kurumsallaşmaması ve bunun sonucu olarak strateji belirleme yetersizliğimiz ve kriz yönetme kapasitesinin düşüklüğüdür. Üçüncüsü; siyasi nezaket eksikliği ve bunun yarattığı kırgınlıklardır. Bunlar el ele verdiğimiz takdirde rahatlıkla çözebileceğimiz sorunlardır. Sorunları çözecek insan kaynağımızda, bilgimizde, irademizde, gücümüzde vardır. Sorunun değil çözümün merkeziyiz.”

Editör: Çağatay Gedik