Batıl inançlar, toplumların kültürel mirasının bir parçası olarak nesilden nesile aktarılan bilimsel bir gerçekliğe dayanmayan inançlar olarak karşımıza çıkıyor. Kahramanmaraş’ta da birçok batıl inanç günümüzde hâlâ yaşatılıyor. Kimileri bu inançları tamamen reddederken, kimileri ise hala günlük yaşamlarında bu inanışlara göre hareket ediyor.
İşte Maraş halkı arasında yaygın olan bazı batıl inançlar:
- Oturan çocuğun üzerinden atlanırsa boyu kısa kalır. Bu inanışa göre, bir çocuğun üzerinden atlanması onun büyümesini engeller.
- Çok gülen bir insan, baş parmağının tırnağına bakarsa gülmesi geçer. Gülmenin kontrol altına alınabileceğine dair bir inanış.
- Korkan biri kırk gün hamama gitmez. Bu, korkunun uzun süre etkisini devam ettirdiğine inanılan bir gelenektir.
- Kız için görücüye gidildiğinde orada su içilmez. Araya soğukluk girmesin diye görücü evinde su içilmez.
- Atla giden gelinin ilk çocuğu oğlan olsun diye terkisine bir oğlan çocuğu bindirilir. Erkek çocuğun gelinin bereketi ve şansı artıracağı düşünülür.
- Rüyasında kuduz köpek ısıran kimseye kırkıncı gün kuduz kınası yapılır ve o gece uyunmaz. Kuduz rüyası gören kişinin uğursuzluktan korunması amaçlanır.
- Konuşması geciken çocuk için Cuma namazından ilk çıkan kişiye kilit açtırılır. Böylece çocuğun dili açılacağına inanılır.
- Evlenmesi geciken kişi için Cuma namazından ilk çıkan kişiye kilit açtırılır. Bu şekilde kişinin kısmetinin açılacağına inanılır.
- Yeni doğan çocuğa üç ezan okunmadan süt verilmez ve isim konulmaz. Çocuğun kimlik kazanması için dini ritüellerin yerine getirilmesi gerektiğine inanılır.
- Yeni doğan çocuğun göbeği nereye atılırsa orada yaşayacağına inanılır. Çocuğun gelecekteki hayatını etkileyen bir inanıştır.
- Köpek uluması kötüye işaret sayılır. Köpek hangi eve doğru ulursa, o evde ölüm olacağına inanılır. Bunun önlenmesi için ayakkabı ters çevrilir ya da köpek susturulmaya çalışılır.
- Huysuz ve çok ağlayan çocukların ağzına üç Çarşamba günü pabuç vurulur. Böylece çocuğun huysuzluğunun geçeceğine inanılır.
- Ayakkabı ters dönerse uğursuzluk olur. Ayakkabıların düzeltilmesi gerekir.
- Evin eşiğinde oturulursa rızık kesilir. Eve girip çıkarken kapının eşiğine oturulmaması gerektiğine inanılır.
- Makas boş yere açılıp kapanırsa evde kavga çıkar. Bu yüzden makas gereksiz yere oynatılmaz.
- Eve sarımsak asılırsa nazar değmez. Sarımsağın nazara karşı koruma sağladığı düşünülür.
- Tarakta kalan saç sokağa atılmaz. Saçların bir tavuğun ayağına dolanması halinde kişinin sürekli baş ağrısı çekeceğine inanılır.
- Ayak ayaküstüne atılarak yemek yenirse kıtlık olur. Bereketin kaçmasına neden olacağı düşünülür.
- El ve ayak tırnaklarını birlikte kesen kişi bir üzüntü, bir sevinçle karşılaşır. Bu inanış, kişinin kaderiyle ilişkilendirilir.
- Sarışın, mavi gözlülerin uğursuzluk getireceği düşünülür. Çokça bakılan kişinin veya eşyanın nazara geleceği inanışı yaygındır.
- Nazardan korunmak için hayvan boynuzları kullanılır. İğde çekirdeği, göz boncuğu, küçük kaplumbağa kabuğu, çakı, makas, karaçalı dalı gibi nesneler nazara karşı korunma amaçlı taşınır.
- Geceleri tırnak kesilmez. Uğursuzluk getirdiğine inanılır.
- Geceleri aynaya bakılmaz. Gece aynaya bakmanın kötü ruhları çağırdığı düşünülür.
- Gece ıslık çalınmaz. Şeytanı çağırdığına inanılır.
- Evde bebek emeklerse misafir geleceğine inanılır. Bu, bebeklerin ruhsal hassasiyetleri olduğuna dair bir inanıştır.
- Kuş pisliği başa düşerse para geleceğine inanılır. Bu olay şansın işareti olarak görülür.
- Sol avuç kaşınırsa para gelir, sağ avuç kaşınırsa para gider. Avuç kaşıntısı maddi durumla ilişkilendirilir.
- Salı günü işe başlanmaz. “Salı sallanır” inancı nedeniyle işlerin düzgün gitmeyeceğine inanılır.
Kahramanmaraş halkı arasında bu batıl inançlar hâlâ yaygın olarak kabul edilse de, bilimsel gerçekliklerle çeliştiği de unutulmamalıdır. Ancak bu inanışlar, şehrin kültürel mirasının önemli bir parçası olmaya devam ediyor.
Muhabir: İBRAHİM BURHAN YİYEN