Doğayla iç içe bir hayat vadeden Kahramanmaraş’ta, Ahır Dağı’nın serinliği ve Başkonuş Yaylası’nın huzuru, kent yaşamına nefes aldırıyor. Şehir, doğaseverler ve huzur arayanlar için adeta doğal bir inziva alanı sunuyor. Mutfak zenginliği, yerel halkın ve ziyaretçilerin ortak noktada buluştuğu bir diğer unsur olarak karşımıza çıkıyor. Kahramanmaraş tarhanası, içli köftesi ve elbette ki meşhur dövme dondurması, "Aç kalınmaz bu şehirde" dedirtiyor. Zengin bir halk kültürü olan Kahramanmaraş’ta geleneksel el sanatları ve sözlü edebiyat, kuşaktan kuşağa aktarılan bir yaşam biçimi olarak varlığını sürdürüyor. Şehirde bakırcılık, ahşap oymacılığı ve yemeni yapımı gibi pek çok kültürel değer, modernleşmenin gölgesinde bile dimdik ayakta kalmayı başarıyor.

KAHRAMANMARAŞ’TA YAŞAMAK BİRAZ SABIR İSTİYOR

Ancak şehir, 2023 depreminin ardından yaralarını sarmaya devam ediyor. Yeniden yapılanma süreci, şehirdeki yaşam kalitesini etkileyen en büyük faktör olarak öne çıkıyor. Altyapı ve konut sorunlarının çözülmesinin ardından Kahramanmaraş’ın eski günlerine daha güçlü bir şekilde dönebileceği düşünülüyor. Şehrin iklimi ise adeta Türk kahvesine benziyor. Azıcık sert, alışınca vazgeçilmez oluyor. Yaz aylarında termometrelerle kavga eden şehir, kışın da yağışlı havasıyla zorlu bir mevsim geçiriyor. Kentin, tarım ve sanayiye dayalı ekonomik bir yapısı bulunuyor. Ancak genç nüfus, sosyal aktivitelerin sınırlı olmasından ve iş imkânlarının kısıtlı olmasından yakınıyor. Bazı altyapı ve sosyal olanaklarda gelişime açık olan Kahramanmaraş’ta yaşamak biraz sabır istiyor.

Muhabir: İbrahim Burhan Yiyen