“Asrın felaketi” olarak tabir edilen ve 11 ili etkileyen depremler büyük hasar ve yıkımlara sebebiyet verirken, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından deprem bölgesi illerde hayatın normale dönmesi üzerine gerekli çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda çalışmaların sürdüğü, depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta, Jeoloji Mühendisleri İl Temsilcisi ve Yüksek Jeoloji Mühendisi Volkan Dalyan yapılaşmayla ilgili sorun, çözüm ve önerileri sıraladı. Şehir Merkezinde yapılacak imar planlarının ve yapılaşmanın, fay hatları ve oluşturulacak koruma bantları üzerinde kesinlikle olmaması gerektiğini belirten Dalyan, şehir merkezinde ve şehrin birçok yerinde dere yatakları olduğunu, bu dere yataklarının açılarak sakınım bantları oluşturması ve bu alanda yapılaşmaya müsaade edilmemesi gerektiğini dile getirdi.
‘ALÜVYON ZEMİN’ BAŞLIĞI ALTINDA BÜTÜN ALANIN İMARA KAPATILMASI MÜHENDİSLİK DIŞI BİR ÇÖZÜMDÜR
Dalyan, “Kahramanmaraş ovasını oluşturan alüvyonlar kil, kum, çakıl ve siltlerden oluşmaktadır. Şehir merkezinde güney, güneybatı ve güneydoğusunda geniş yayılımı görülür. Ovanın doğu kesimlerinde iri blok ve çakıllı seviyeler hakimdir. Ovanın değişik kesimlerinde 50-150 metre civarında bir kalınlığa sahiptir. Bu bölgelerin tamamında sıvılaşma oturma ve taşıma gücü problemleri olacakmış gibi ‘Alüvyon zemin’ başlığı altında bütün alanın imara kapatılması mühendislik dışı bir çözümdür. Bu bölgede yapılacak imar ve yapılaşma, en fazla 4-5 Kat ile sınırlandırılmalı, bodrumlu ve yetersiz zemin parametreleri doğrultusunda güçlendirme ya da zemin iyileştirme yöntemleri ile imar çözümleri üretilmelidir. Zeminlerde taşıma gücü, oturma, sıvılaşma gibi parametrelerin yanında faya yakınlığı ve diğer afet riskleri göz önünde bulundurularak bina tasarımları yapılabilir. Dünyada ve ülkemizde birçok örnekleri mevcuttur. Şehrimizde ise bir örneği Büyükşehir Belediye binasıdır.
TOPOĞRAFİK EĞİM VE ŞEVLİ ALANLARIN ÖNLEMLİ ALAN İLAN EDİLMESİ DOĞRU DEĞİL
Kahramanmaraş merkez mahallelerde, merkeze yakın mahallelerde ve kuzey bölümlerde tespit edilen topoğrafik eğim ve şevli alanların önlemli alan ilan edilmesi tam anlamıyla doğru değildir. Bu bölgelerde yapılacak detaylı şev stabilitesi analizleri ile teraslama, palya, iksa gibi yöntemler ile kullanılabilecek alanların yapılaşmaya uygun hale getirilmesi konusunda çalışmalar yapılabileceğini ve kullanılmasını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
Haber: Eyüp Kağan Atlı