Kahramanmaraş’ın bağrından çıkan bir kahraman ve ilim insanı olan Mehmet Alparslan, nam-ı diğer Vezir Hoca, Milli Mücadele döneminin unutulmaz isimlerinden biri olarak hafızalarda yer ediniyor. Ailesine "Vezirler" lakabı verilmesinin nedeni, köklü bir bilgi ve irfan geleneğine sahip olmalarındandı.  Eğitim hayatına Maraş’ta başlayan Vezir Hoca, dini ilimleri Bektutiyye Medresesi’nde Mehmet Efendi’den öğrendi. İlim yolculuğuna Halep’te devam eden Mehmet Alparslan, dönemin büyük alimleri Urfalı Şeyh Hüseyin Efendi ve Şeyh Zerka’dan dersler aldı. Halep’ten sonra rotasını İstanbul’a çeviren Alparslan, burada Fatih Dersiamlarından Ferezli Hacı Eyyup Efendi’nin talebesi oldu ve 1328 yılında icazet alarak ilmi kariyerini taçlandırdı.

MİLLİ MÜCADELEDE VEZİR HOCA’NIN ROLÜ
Bir ilim insanı olmanın yanı sıra büyük bir vatansever olan Mehmet Alparslan, Bayrak Olayı sonrası Fransız ve Ermeni güçlerinin bölgedeki baskılarını artıracağını öngörerek direnişin gerekliliğini dile getirdi. Maraş halkını organize etmek için Kayabaşı Teşkilatı’nı kuran ve başına geçen Alparslan, işgalcilere karşı bizzat mücadele etti. Harp sırasında Kayabaşı’nda oluşturduğu çetelerle düşmana karşı çarpışan Vezir Hoca, mevzisini asla terk etmedi. 11 Şubat 1920 gecesi, düşman güçlerinin geri çekilmesiyle şehirdeki Ermenilerin silahlarının toplanması için oluşturulan heyette aktif rol aldı. Maraş’taki başarısının ardından Antep ve çevre illerdeki kurtuluş mücadelelerine katılan Mehmet Alparslan, savaştaki kahramanlıkları dolayısıyla Ankara’ya çağrılarak takdir ve iltifat gördü. Savaş sonrasında hayatını yine ilim ve topluma hizmetle geçiren Vezir Hoca, Çiçekli Camii’nde fahri imamlık yaparak halkın manevi ihtiyaçlarını karşılamaya devam etti.  90 yıllık ömründe hem bir ilim insanı hem de bir kahraman olarak tarihe geçen Mehmet Alparslan, 15 Mart 1972’de vefat ederek geride unutulmaz bir miras bıraktı.

Muhabir: MELİKE ALGAN