Konut, bir barınma ihtiyacından öte, ekonomik ve sosyal dengelerin belirlenmesinde kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası binlerce insan evsiz kaldı. Bu durum, şehirde konut ihtiyacını daha da artırdı. Deprem sonrası yeniden inşa süreci devam ederken, konut piyasasındaki talep artışı fiyatların yüksek kalmasına neden oldu. Geçtiğimiz günlerde Suriye’de Esad rejiminin son bulmasıyla birlikte, Türkiye’de olduğu gibi Kahramanmaraş’ta yaşayan Suriyeliler de memleketlerine dönmeye başladı. Bu göç hareketi, şehrin demografik yapısını ve ekonomik dengelerini yeniden şekillendiriyor. 2025 yılı asgari ücret ise 22 bin 104 TL olarak belirlenirken yaşanan 2 gelişmenin konut fiyatlarını ne denli etkileyeceği tartışma konusu oluyor. Manşet Gazetesi olarak Kahramanmaraşlı vatandaşlara bu durum hakkındaki düşüncelerini sorduk. Vatandaşlar, konut fiyatlarının yüksek seviyelerde kalmaya devam edeceğini söylediler.
SURİYELİLER DEĞİL, ARZ SIKINTISI SORUN
Yaşar Dertli, asgari ücretin 22 bin 104 TL’ye yükselmesiyle birlikte konut fiyatlarının da artacağını öngördüğünü ifade ederek şu cümleleri kaydetti; “Asgari ücret 22 bin 104 lira oldu. Bu durum, konut fiyatlarının artmasına neden olur. Devletin verdiği yüzde 30’luk artışla birlikte konut fiyatlarının da yükselmesini bekliyorum. Ancak Suriyelilerin bu durumu etkileyeceğini düşünmüyorum.” Konut piyasasındaki sıkıntılara dikkat çeken Dertli, sözlerine şöyle devam etti; “Suriyelilerin gitmesi, konut piyasasında bir değişikliğe neden olmaz. Çünkü zaten oturacak ev yok. Her yer inşaat halinde. Durum değişmeyecek gibi görünüyor.”
FIRSATÇILIK KONUT FİYATLARINI ARTIRIYOR
Hasan Demirtaş, konut fiyatlarındaki artışın, halkın fırsatçılık eğiliminden kaynaklı olduğunu belirterek şunları söyledi; “Vallahi bizim milletimiz fırsatçı, biliyorsunuz. Ben de bu şehrin yerlisiyim. Konut fiyatları daha da artar gibi geliyor. Çünkü fırsatçı bizim milletimiz. Deprem oldu mu, fiyatları hemen dört katına çıkarırız.” Demirtaş, doğal afetlerin ardından artan konut fiyatlarının, toplumdaki fırsatçılık anlayışıyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, bu durumun kontrol altına alınması gerektiğine işaret etti.
ASGARİ ÜCRET VE KONUT FİYATLARI AYNI TAS, AYNI HAMAM
Hayrullah Toygün, konut fiyatları ve asgari ücret artışı üzerine mevcut durumun değişmeyeceğini belirterek; “Konut fiyatlarının üzerinde ne etkisi olacak ki? Aynı tas, aynı hamam devam edecek. Neden böyle oluyor? Çünkü bina mı var? Depremlerden sonra evler yıkıldı, her şey yok oldu. Asgari ücret yükseldi ama kiralar düşmedi. Asgari ücret 22 bin lira oldu ama millet 20 bin liraya kirada oturuyor. Genel olarak kira fiyatları bu şekilde, hiçbir şey değişmiyor. Ama yılbaşından sonra daha da yükselecek. Her şeye zam geliyor” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON İÇİN DENETİMLİ SİSTEME GEÇİLMELİ
Enflasyon ve ekonomi yönetimi üzerine serbest piyasa ekonomisinden denetimli bir sisteme geçilmesi gerektiğini savunan Teyfik Koska, şunları söyledi; “Enflasyon kontrol altına alınacaksa, serbest ekonomiden denetimli sisteme geçilmelidir. Eğer bir ay sonra enflasyon yüzde onun altına düşmezse, gelin benim yakama yapışın. Ama elimizde Hristiyanların yazdığı ekonomi kitaplarıyla bu işler olmaz. Bize uygun olan yöntemleri kullanmalıyız. Bu, bizim koşullarımıza uygun bir çözüm gerektirir.”
DENETİMLİ BİR SİSTEMLE BU SORUN ÇÖZÜLEBİLİR
Koska, enflasyonun Suriyeliler ya da asgari ücretle ilişkilendirilmesine de karşı çıkarak sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu konu, Suriyelilerle ya da asgari ücretle bağlantılı bir mesele değil. Serbest piyasa ekonomisinin vatandaşa etkilerinden bahsediyoruz. Denetimli bir sistemle bu sorun çözülebilir.”