Osmanlı’dan günümüze uzanan geleneksel bir el sanatı olan Maraş işi sim sırma, günümüzde de çeyizlerin en gözde parçalarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Kahramanmaraş, sırma işleme sanatının merkezi olarak bilinen şehirlerden biri olup, bu gelenek yüzyıllardır ustadan çırağa aktarılarak günümüze kadar taşındı. Maraş işi sim sırma, hem günlük yaşamda hem de özel günlerde göz kamaştıran zarafetiyle kültürel zenginliği temsil ediyor.
Geleneksel çeyiz bohçalarının olmazsa olmazlarından olan sim sırma işlemeli çantalar, topuklu gelin ayakkabıları ve bohça süslemeleri, geçmişte olduğu gibi bugün de büyük ilgi görüyor. Nişanlı kızlara düğünden önce götürülen bohçaların en değerli parçaları arasında yer alan bu işlemeler, sadece gelinin değil, ailesinin de gururla sergilediği sanatsal eserler haline geliyor.
SARAYLARDAN GÜNÜMÜZE ULAŞAN BİR SANAT
Maraş işi sim sırma işlemelerinin tarihi Selçuklu dönemine kadar uzanıyor. Anadolu’da sırma işçiliğinin merkezi olarak bilinen Kahramanmaraş, Osmanlı döneminde de bu alandaki ustalarıyla ün kazansı. Dival işleme olarak da bilinen Maraş işi, Osmanlı saraylarında padişahların giysilerinden sancaklara, gelinliklerden tören kıyafetlerine kadar birçok alanda kullanıldı. Özellikle Dulkadiroğlu Beyliği’nden Osmanlı sarayına giden gelinlerin çeyizlerinde bulunan Maraş işi işlemeler, bu sanatın İstanbul ve Rumeli’ye yayılmasını sağladı. Osmanlı döneminde sim-sırma işlemeleri saray giysilerinin ve özel eşyaların en gözde süslemeleri arasına girerek, bu mirasın günümüze kadar farklı kullanım alanlarıyla ulaşmasını sağladı.