Anadolu Selçuklu döneminde Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin öğretileriyle yaygınlaşan Mevlevilik, Osmanlı döneminde birçok şehirde dergahların açılmasıyla daha da genişledi. Kahramanmaraş’ta da bu dergahlardan biri olan Maraş Mevlevihanesi, tarihsel açıdan büyük bir öneme sahipti. Ancak 1 Şubat 1920’de Fransız işgaline karşı mücadele sırasında Mevlevihane, ağır top atışlarına maruz kalarak tamamen yandı. Aynı bölgede bulunan ve zamanında Mevlevihane’ye gelir sağlayan Yum Baba Tekkesi de bu yangında zarar gördü. Mevlevihane tekrar inşa edilemezken, Yum Baba Türbesi günümüze kadar ulaşmayı başardı.
MEVLEVİLİK KÜLTÜRÜNÜN İZLERİNİ GÜNÜMÜZE TAŞIYOR
Tarihçiler, Maraş Mevlevihanesi’nin Dulkadirli Beyi Alaüddevle tarafından zaviye olarak yaptırıldığını ve zamanla Mevlevihane’ye dönüştüğünü belirtiyor. Günümüzde, türbenin bulunduğu alan ise tarihi ticaret merkezi içinde yer alıyor ve halk tarafından “Saatçiler Pasajı” olarak biliniyor. 1985 yılında yapılan betonarme bir yapı ile ayakta kalmaya çalışan Yum Baba Türbesi, Maraş’ın geçmişine tanıklık eden önemli bir miras olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Tarih meraklıları ve yerel halk tarafından ilgi gören türbe, Mevlevilik kültürünün izlerini günümüze taşıyan nadir yapılardan biri olarak önemini koruyor.