Hunlardan Osmanlı’ya, geçmişten günümüze kadar uzanan şalvar geleneği, bugün hâlâ özellikle Kahramanmaraş’ın kırsal bölgelerinde tercih edilmeye devam ediyor. Zamanla değişen kumaş türleri ve dikiş teknikleriyle farklı formlara evrilen şalvar, Kahramanmaraş’a özgü dokuma türleriyle diğer bölgelerden ayrılıyor. Çulhaki (çülâki), Tomarza kumaşı ve Frenk ipi gibi özel dokumalardan üretilen Maraş şalvarı, işçiliği ve rahatlığıyla biliniyor. Ancak son yıllarda fabrikasyon kumaşların yaygınlaşmasıyla, geleneksel dokuma kumaşlara olan ilgi azalıyor. Yine de bazı ustalar, özgün dikiş teknikleri ve el dokuması kumaşlar kullanarak şalvar geleneğini yaşatmaya devam ediyor.
ÖZEL GÜNLERİN VAZGEÇİLMEZİ: İŞLEMELİ ŞALVARLAR
Şalvarın kesimi, tamamen terzinin el işçiliğine dayanıyor. Müşterinin kilosu ve vücut yapısı göz önünde bulundurularak kumaş kesiliyor. Aksi takdirde şalvar giyen kişinin yürüyüşü bile önemli ölçüde etkilenebiliyor. Özellikle özel günlerde ve geleneksel törenlerde işlenen Maraş şalvarları dikkat çekiyor.
Sim sırma, Maraş işi ve geometrik motiflerle süslenen şalvarlar, Kahramanmaraş’ın kurtuluş bayramı ve özel çeyiz alma gibi merasimlerde de giyiliyor. Ancak şehirde modern giyimin etkisi her geçen gün daha fazla hissediliyor. Tüm bu çabalara rağmen, modern giyim tarzlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, geleneksel şalvar kullanımında bir azalma olduğu gözlemleniyor. Yine de Kahramanmaraş’ta bazı ustalar, geçmişten gelen bu kültürel mirası yaşatmak için el emeğiyle üretime devam ediyor.