Rizvanzade Hafız Mehmet Efendi hem dini ilimlerdeki başarısı hem de kurtuluş mücadelesindeki öncü rolüyle, Milli Mücadele'nin kahraman ve vatansever isimlerinden biri olarak öne çıktı. 1867 yılında Maraş’ta dünyaya gelen Hafız Mehmet Efendi, Rızvan ve Hatice çiftinin evladı olarak küçük yaşta dini eğitim almaya başladı. Güzel sesiyle çevresinin dikkatini çeken Mehmet Efendi, Darendeli Mahmut Nedim Hocaefendi’nin öğrencileri arasına katıldı ve Kur’an-ı Kerim’i hıfzederek "Hafız" unvanını aldı. Osmanlı Meclis-i Mebusan üyesi Bayazıtoğlu Şükrü Bey’in konağında imamlık ve Ulu Cami’de müezzinlik görevlerinde bulunan Hafız Mehmet Efendi, dini ilimlerdeki derin bilgisiyle çevresine ışık tuttu ve birçok öğrenci yetiştirdi. Ancak onu tarihe geçiren asıl olay, işgal altındaki Maraş’ın kurtuluş mücadelesinde gösterdiği cesur duruş oldu.
BAYRAĞI YENİDEN GÖKLERE TAŞIYAN CESUR HOCA
28 Kasım 1919’da Fransız işgal güçleri tarafından ay-yıldızlı bayrağın Maraş Kalesi’nden indirilmesi üzerine halk arasında büyük bir öfke patlak verdi. Cuma namazında kürsüye çıkan Hafız Mehmet Efendi, Şeyh Ali Sezai Efendi'nin fetvasını cemaate aktardı: “Hürriyeti olmayan bir yerde cuma namazı kılınmaz, kılınsa da sahih olmaz.” Bu sözleriyle halkı harekete geçiren Hafız Mehmet Efendi’nin çağrısıyla, Maraşlılar kaleye hücum ederek Türk bayrağını yeniden göndere çekti. Bu olay, Maraş Kurtuluş Destanı’nın en önemli anlarından biri olarak tarihe geçti.
CUMHURİYET DÖNEMİ VE SON YILLARI
Cumhuriyetin ilanından sonra Rizvanzade Hafız Mehmet Efendi’nin adı, dönemin çalkantılı şapka devrimi olaylarına karıştı. Bu nedenle bir süre cezaevinde kalan Mehmet Efendi, serbest kaldıktan sonra hayatını Tuzhan’da bakkallık yaparak sürdürdü. Soyadı Kanunu ile "Kandeğer" soyadını alan bu cesur kahraman, 5 Mart 1953'te vefat etti.