Araştırmalara göre, şiddet olaylarının sürekli olarak görsel ve yazılı medyada işlenmesi, toplumda şiddeti normalleştirme riskini artırıyor. Uzmanlar, bu tür haberlerin bireylerde duyarsızlaşmaya yol açabileceği ve özellikle çocuklar ile gençler üzerinde tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor. Haberlerin sansasyonel bir dille verilmesi, olayların etkisini artırırken, bireylerde korku ve kaygıyı da körükleyebiliyor. Medya kuruluşlarının, şiddet içerikli olayları aktarırken bilgilendirme ve farkındalık oluşturma sorumluluğu taşıdığı belirtiliyor. Ancak bu süreçte kullanılan dil ve görsel unsurların, haberin etkisini artırabileceği gibi, toplumsal duyarlılığı azaltabileceği ifade ediliyor.

Zakir Avsar 2

SOSYAL MEDYA TEHLİKEYİ BÜYÜTÜYOR

Şiddet içeriklerinin yayılmasında sosyal medyanın rolü de göz ardı edilemiyor. Özellikle sosyal medya platformlarında kontrolsüz şekilde paylaşılan şiddet içerikli görüntüler ve haberler, bireylerin bu içeriklere daha sık maruz kalmasına neden oluyor. Uzmanlar, sosyal medyada yayılan bu tür içeriklerin doğruluğunun teyit edilmeden paylaşılmasının, toplumsal paniği ve yanlış algıları körüklediğini vurguluyor. Ayrıca, gençlerin bu platformlarda şiddeti normalleştiren içeriklere erişimi, psikolojik sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Sosyal medya kullanıcılarının daha duyarlı davranması ve bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek için dikkatli olması gerektiği belirtiliyor.

Muhabir: İbrahim Burhan Yiyen