‘Asrın Felaketi’ olarak tabir edilen ve merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin ardından bir çok kurum ve kuruluş seferberlik içerisinde sorunlara çözüm üretmek için mücadele gösterirken, şehrin yeniden inşasında, toplum için adil ve kapsayıcı kentsel politikaların uygulanmasını sağlamak amacıyla Sivil Toplum Kuruluşları tarafından “Maraş’ına Sahip Çık” hareketi kuruldu. Şehrin ileri gelen Sivil Toplum Kuruluşları Yöneticileri tarafından kurulan hareket, kentte yeniden yapılaşma anlamında mücadelesini sürdürürken, sorunları ve çözüm önerilerini dile getirmek adına basın açıklamasında bulundu.
‘Maraş’ına Sahip Çık’ hareketi adına konuşmasını gerçekleştiren Zeynep Arıkan, “Bu oluşum, şehrimizin savunucusu olacak; siyaset ve partiler üstü bir yaklaşım sergileyecek. Bir kez daha üstüne basarak ifade edelim ki ne bir kuruluşun ve kişinin karşısında ne de kimsenin ve kuruluşun arka bahçesi olacağız. Derdimiz davamız mücadelemiz şehrimiz. Önceliğimiz, deprem sonrası yapılacak imar planlaması, kişisel hak sahipliklerinin ihlal edilmesi ve çok karmaşık hukuki süreçlerin yaşanması, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve sanayinin canlandırılması, çevresel zararların önlenmesi, sağlık hizmetlerinin şehrin ihtiyaçlarının çok altında ve çok yetersiz olması, kültürel varlıkların ve tarihî dokunun korunması, göçün kalıcı hale gelmesinin önlenmesi ve sosyal-kültürel-ekonomik hayatın yeniden tesisi demiştik.
5 AY GEÇMESİNE RAĞMEN HEPİMİZ NE YAPACAĞIMIZI BİLMEDEN BEKLİYORUZ
Bugün geldiğimiz noktada gerekli fikir alışverişleri yapılmadan kararlar alınmasının, Kahramanmaraş'ın geleceği açısından telafi edilemeyecek biçimde olumsuz neticeler doğuracağı konusundaki endişelerimiz hala devam etmekte. Evet, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremin üstünden 5 ay geçti; ama maalesef bugün hala çok yetersiz, düzensiz ve en önemlisi koordinasyonsuz bir halde hepimiz ne yapacağımızı bilmeden bekliyoruz. Evet, aylar geçti, biz hala enkaz kaldırma çalışmaları için olması gereken uygulamaların sağlıksız ve yanlış olduğunu, hasar tespitlerinin çok acele ve çok yanlış kararlarla belirlendiği, keza sağlık hizmetlerinin yetersizliğini, insanların muhatapsız ne yapacağını bilememesini ve çaresizliğini konuşup duruyoruz.
11 İLİN TAMAMI HATAY, ADIYAMAN VE MARAŞ GİBİ AYNI FELAKETİ Mİ YAŞADI?
Sürekli söylenen 11 ilde aynı felaketin yaşandığı, onun için depremin ilk anından beri bu aksamaların olduğu ve olması gereken hizmetlerin bu sebepten geciktiği ve gerçekleşmediği… Soruyorum: 11 ilin tamamı da Hatay, Adıyaman ve Maraş gibi aynı felaketi mi yaşadı? Burada üç il gerçekten bu felaketin odağında. Şimdi, 11 ilin yaşaması sürekli sebep gösteriliyor da, bizim durumumuzda olan öbür iller de hizmet alamadığından şikâyetçi. Demek ki üç il de olsa bir şey değişmeyecekmiş. Tüm bunları; sizler basında, bizler hem grup sayfamızda hem kendi sosyal medyamızda yazıyoruz, söylüyoruz ama hiçbir netice alamıyoruz.
ŞEHRE ZİYARET GERÇEKLEŞTİREN BAKANLARDAN SOMUT BİR AÇIKLAMA YOK
O kadar çok sorun var ki neresinden tutsanız elinizde kalıyor, bunları söyleyince de hemen sanki bir tarafmışsınız gibi yaftalamıyorsunuz. Bizler şehirle ilgili her konuyu açık, net ve cesur bir şekilde konuşmak, gündeme getirmek ve kamuoyu oluşturmakla mükellefiz. Biz STK’lar ve gönüllüler olarak tavsiye, danışma ve görüş bildirme mekanizmalarıyız, icraat makamı değiliz… İcraat makamı kimler? En başta siyasiler, seçilmişler ve sonra da atanmışlar. Biz hiç kimseye lütfen gelin vekilimiz olun demedik, ucu yanık mektup yollamadık; talep ettiler, her türlü çalışmayı yaptılar ve bu şehrin şahıslara olan teveccühüyle değil ülke siyasetinin gereği olarak milletin vekili olma vebalini aldılar. Seçim öncesi sosyal medyada gördük kendilerini, seçimler bitti, hayırlı uğurlu olsun ama seçim sonrası çoğunluğundan şehirle ilgili özel bir görüş, öneri ve çalışma duymadık. Evet, bakanlarımız da geliyorlar... Sanırım hepsi şehrimizi ziyaret ettiler. Neredeyse her gün geliyorlar, görkemli ve kalabalık bir grupla karşılama, teşkilatla toplantı, çadır kentte depremzedelere ziyaret, kamu kurumu niteliğindeki meslek odaları ve hangi kritere göre çağrıldıklarını bir türlü bilemediğimiz bazı sivil toplum kuruluşlarıyla istişare toplantıları... Yine bir sürü masrafla kalabalık bir grupla uğurlama... Sonuç? Maraş’la depremle ilgili neler yapılacak somut bir öneri ya da aklı başında bir açıklama yok!
MİLLETİN VEKİLİ OLMA GÖREVİNİZİ YERİNE GETİRMEYE BAŞLAYIN
Değerli vekillerimiz de geliyorlar, onlar da bu programlara katılıyorlar ve bu arada da mecliste daha epey bir ziyaretçi kabulü devam edecek gibi ama maalesef şehirde durum vahim. Şehrimizin kıymetli vekilleri; lütfen Türk milletinin teveccühüne talip olarak seçildiğiniz milletin vekili olma görevinizi yerine getirmeye başlayın. Artık işiniz, gücünüz, 24 saatiniz Maraş olmalı! Yeter ziyaretler ve hayırlı olsunlar artık kaybedecek vakit yok! Partiniz, lideriniz ne der diye düşünmeden, bir dönem sonrasının hesabını yapmadan, şehir tarihinin en zor zamanlarının sizlere yüklediği bu kutlu görevin gereği olarak bu sorunları ve tabi çözüm önerilerini de kürsüye çıkıp cesurca korkusuzca dile getirin, soru önergesi verin, gündemde tutun, her saat her dakika bu şehrin sorunlarıyla yatın kalkın(biz öyle yapıyoruz çünkü) ve bunu bize hissettirin. Bu şehre olan sorumluluğunuzu yerine getirin! Sizlerin kürsüden bu şehrin haklarını güçlü bir şekilde haykırması lazım” ifadelerini kullandı.
Haber: Eyüp Kağan Atlı