6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve "Asrın Felaketi" olarak nitelendirilen depremler, büyük bir yıkıma neden olarak 50 binden fazla can kaybıyla Türkiye'yi derinden sarsmıştı. Felaketin ikinci yıl dönümüne yaklaşırken, Kahramanmaraş ve Hatay başta olmak üzere depremden etkilenen illerde inşa süreçleri hızla devam ediyor. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda devam eden inşa çalışmalarına ilişkin, deprem olan yerin eski haline getirilmesinin hiçbir anlam ifade etmediğini, dirençli hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
DEPREMLER EBEDİYEN TEKRARLANACAK
Prof. Dr. Görür, paylaşımında şu sözleri kaydetti; “6 Şubat depremlerinin yıl dönümü geliyor. Medya harıl harıl hazırlanıyor. Siyasetçiler neler yaptıklarını, neler yapacaklarını anlatıyor, depremzedeler nelerin eksik olduğunu söylüyor. İyimserlik, karamsarlık almış yürümüş. Aziz milletim bugünkü anlayışla her şey yapılmış, tamamlanmış olsa bile deprem sorunu bitmeyecek. Bu sorun ancak anlayışımızı değiştirerek çözülebilir. Soruyorum size. Yarın yine buralarda deprem olmayacak mı? Başka yerlerde olmayacak mı? Depremler ebediyen tekrarlanacak. Belki o sırada biz olmayacağız ama çocuklarımız, nesillerimiz olmayacak mı? Aynı acıları onlar çekmeyecek mi? Bütün acı ve ölümleri birbirimize devir edip duracak mıyız?
KENTLERİN ESKİ HALİ DEPREM DİRENÇLİ DEĞİLDİ
Bu sorundan ancak deprem dirençli kentler oluşturmak suretiyle kurtulabiliriz. Çağdaş deprem ülkeleri böyle. Depremde biz binlerce insanımızı feda ederken oralarda ancak bir kaç kişi tesadüfen ölüyor. Deprem dirençli kent büyük depremleri minimum hasarla atlatan kent demektir. Kent yönetimi, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistemi ve ekonomiyi eğitim, bilim ve günümüz teknolojileri ile deprem dirençli hale getirirsek bu dertten büyük ölçüde kurtuluruz. Yeter ki sizi yöneten insanlardan deprem dirençli kentleri talep edin. Biz depremde bütün gayretimizle deprem olan yeri eski haline getirmeye çalışıyoruz. Eski hali deprem dirençli değildi ki. Eski haline getirirsek yine ölüm yine yıkım! O halde eskisi haline değil, deprem dirençli hale getirmeliyiz.”
