TVHB Merkez Konseyi, biriken mesleki sorunlarını ve son günlerde gündemde olan sahipsiz tehlike arz eden hayvanlar sorununu Ankara'daki seçimsiz olağanüstü genel kurulda değerlendirdi. Toplantı, 56 il ve bölge odası başkanları ile delegelerin katılımıyla Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde yapıldı. Genel kurulda, bilimsel çözüm önerileri ve mevcut gelişmeler ele alındı.
TVHB Merkez Konseyi Başkanı Arslan, buradaki konuşmasında, Birliğin sorumluluklarını yerine getirmek için bir araya geldiklerini söyledi. Veteriner hekimlerin fedakarca ve sabırla görevlerini yapmaya devam ettiğini vurgulayan Arslan, "Çünkü biz biliyoruz ki üstlendiğimiz görevlerin ihmal edilmesi, ülkemize kattığımız ekonomik değerler bir yana insan sağlığı için vazgeçilmez olan koruyucu hekimlik, aşı üretimi, güvenilir ve yeterli gıdaya erişim ile hayvan sağlığı/refahı, çevre sağlığı gibi hayati alanlarda ciddi sorunlara neden olacak. Ancak aldığımız risklere ve yıllardır süren sabırlı bekleyişimize rağmen teşkilat yapımız, özlük haklarımız ve ücretlerimiz açısından mesleğimizin uğradığı haksızlık ve değersizleştirme devam etmektedir." dedi.
Arslan, geleceğin en önemli sorunları olarak görülen gıda kıtlığı, antimikrobiyal direnç, iklim krizi ve salgın hastalıklarla savaşta en stratejik mesleklerden birinin veteriner hekimlik olduğunu ifade etti.
"Doğal denge" uyarısı
Veteriner hekimliğin canlılara ilişkin yaşanan her sorunla yakından ilgili olduğunu söyleyen Arslan, sahipsiz tehlike arz eden hayvanlar üzerinden yaşanan tartışmalara değindi.
Arslan, aldıkları eğitime paralel olarak konuya bilimin gerektirdiği şekilde yaklaştıklarını dile getirdi. Köpek saldırısı sonucu yaralanan ve ölen insanlar için büyük üzüntü duyduklarını belirten Arslan şunları kaydetti:
"Bu konuda ilk önerimiz, 40 bin veteriner hekimin meslek örgütü olan TVHB'nin yapılan hazırlık çalışmalarına dahil edilmesidir. Mevcut durumda çözüm için düşünülen 'büyük barınaklarda hayvanların toplanması projesi', ilgili yasa maddesi gereği mümkün değildir. Bu konuda bir adım atılacaksa bu barınakların standartları belirlenmeli, uzmanlardan görüş alınmalı, hayvanların doğal davranışları, yabani hayatla iç içe olmanın getireceği zoonoz hastalık riskleri, hayvanlar arasında yayılacak salgın hastalıklar dikkate alınmalı, hayvanların etiyolojik tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde planlama yapılmalı. Bu projede sadece toplumla uyumda sorun yaşayan hayvanlar değerlendirilmelidir. Doğal dengenin zarar görmemesi için sokakların tamamen boşaltılması asla düşünülmemelidir. Sokağa terklerin önlenmesi için hangi yaşta olursa olsun sahipli hayvanlara mikroçip uygulanarak kayıt altına alınması için gerekli kanun değişikliği yapılmalıdır. Bu uygulama sokak hayvanları için de yapılmalı ve ilgili bakanlık tarafından tek bir programda toplanmalıdır."
"Hayvan sahiplenme şartları düzenlenmeli"
Denetimsiz üretim ve satışların önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, yaklaşık hayvan sayısı belirlenerek tüm çalışmaların buna göre planlanması gerektiğini ifade etti. Arslan, "Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli ve benzeri köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmalıdır. Bakımevlerinden hayvan sahiplenmek isteyenler ve 'pet shop'lardan hayvan satın alanlar, hayvan refahı ve sağlığı konusunda bir eğitime tabi tutulmalıdır. Hayvan sahiplenme şartları düzenlenmelidir. Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır." diye konuştu.
"AA"