“Şu öğrencilerin haline bak, nerde bunların öğretmenleri?”
“Yine yollar çukur dolmuş, nerde bu belediye?”
“Memur sürekli yeni evrak istiyor, zora sokuyor, nerde bunun amiri, müdürü?”
“Çiftçi perişan, esnaf perişan, nerde bu devlet?”
Çokça tanıdık geldi değil mi? Ne çok kullanıyoruz gündelik hayatta bu cümleleri. Hele en son cümleyi. Nerde bu devlet?
Belki somut bir kavram olarak görmüyoruz “devlet” kelimesini. Çoğu zaman boşa yuvarlanan kelimeler olarak gökyüzüne savurduğumuz bu cümleler, hem bizi rahatlatıyor, hem çoğu zaman karşımızdakilerden destek buluyor. Neticede “işte buradayım” diye karşımıza çıkacak gerçek şahıs yok.
Derslerinde biraz da gayretli olan bir öğrenciyi daha da gayretli hale getirmenin, derslerine dört elle sarılmasını sağlamanın yollarından birisi de takdir ve teşekkürdür. İnsanoğlunun doğasında olan bu beklenti, yediden yetmişe hepimizde vardır. Takdir edilmek. Yaptığımız işten dolayı, başardığımız girişimlerden dolayı gerek ailemizden, gerek çevremizden, gerekse patronlarımızdan takdir ve teşekkür görmek. Bu bizim işimizi daha çok sevmemize, işimize daha sıkı sarılmamıza, daha başarılı olmamıza vesile olur. Vesilesi ile işimizi bir parçamız addedip, daha çok bağlanırız.
Peki, gündelik hayatımızda ne kadar teşekkür ediyoruz? Her ne kadar, yapılan iş görevini ifa edenin asli görevi de olsa, ne sıklıkla takdirlerimizi iletiyoruz?
Yeni ve otobanı andırmayan bir yolda giderken, icra eden makamı aklımıza getiriyor muyuz? Devlet dairelerinde gerçek anlamda bizi güler yüzle karşılayan, işimizi çabucak bitirip, karmaşadan kurtaran bir memur ile hiç karşılaşmıyor muyuz hiç? Daha kapıdan girerken bizi tebessüm ile karşılayan, sabır ile dinleyen, en uygun tedavi yöntemini belirleyen bir doktor ile karşılaşmıyor muyuz?
Teşekkür ediyor muyuz peki? Yada daha detaylı teşekkür ediyor muyuz? Örneğin işimizi savsaklayan memur olduğu zaman amirine müdürüne çıkıp şikayet etmeyi düşünüyoruz. Amirine, müdürüne, başhekimine çıkıp, o memur yada doktordan, veyahut hemşireden memnuniyetimizi neden dile getirmiyoruz?Hiç Bimer’e herhangi bir devlet kurum yada kuruluşu hakkında teşekkür yazısı yazmayı düşündük mü?
Teşekkür etmek güzeldir. Gerçek ve Tüzel kişiliklere yapılan her türlü teşekkür, yapan kişi yada kurumun şevkini arttıracaktır.
Korkmayalım, çekinmeyelim. Sıkışık trafikte sağa çekip yol verene teşekkür edelim. Çöpümüzü alan kapıcıya teşekkür edelim. Sabahın üçünde acilde bizi karşılayan doktora hemşireye teşekkür edelim. Başarılı öğrencimizin öğretmenine teşekkür edelim. Pasaportumuzu, ehliyetimizi, araç ruhsatımızı evlerimize kadar gönderen güvenliğimizi sağlayan polisimize teşekkür edelim. Etrafımız ateş çemberi iken, bizi dimdik ayakta tutan devletimize teşekkür edelim.