Türk savunma sanayisinin önde gelen silah üreticilerinden SARSILMAZ'ın Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyılmaz, Türk silah sanayisinin son dönemde yakaladığı başarının arkasında birkaç parametre bulunduğunu söyledi.
Özyılmaz, Türkiye'nin, savunma sanayisinin gelişmesi için oluşan hükümet desteği, süreklilik, 20 senedir aralıksız devam eden projeler, coğrafyadaki konjonktürel koşullar gibi bir dizi durumu aynı denklemde değerlendirerek içinde bulunduğu coğrafyadaki çoğu ülkenin önüne geçtiğini vurguladı. Özyılmaz, sektöre liderlik eden şirketlerin yanında var olan habitatın güçlenmesi, yan ve ana sanayide istihdam edilen insanların artması ve ihracat geliri elde edilmeye başlanmasının sektörü büyüttüğünü belirtti.
"Hafif silah sektöründe 10 yıl öncesine kadar en basit silahlarımızı yurt dışından tedarik ediyorduk." diyen Özyılmaz, bu değişim rüzgarıyla beraber bütün sektörün zaten hazırlanmış altyapının üzerine çok hızlı şekilde ürünlerini inşa ettiğini dile getirdi.
SARSILMAZ'ın da bu yolu izlediğini anlatan Özyılmaz, şirketin önce İtalya'nın köklü av tüfeği üreticisi Bernardelli'yi satın aldığını, oradan elde edilen teknolojiyle 2000'li yılların başlarında tabancalar üretildiğini ve 2013'ün sonlarında devletin piyade tüfeği üretim izniyle beraber bu alanda ürünler ortaya koyduğunu aktardı.
Hedef 5 yıl içinde dünyada ilk 5
Piyade tüfeklerinin daha sonra makineli tabancalara, makineli tüfeklere evrildiğini dile getiren Özyılmaz, şöyle konuştu:
"Şimdi bir ordunun ihtiyacı olan 6,35'ten başlayıp 25, 30 milimetreye varan orta kalibreli silahlara kadar bütün üretim altyapısına ve teknolojisine sahibiz. Bu altyapı ve teknoloji tedarikçilerimizde de var. Dolayısıyla katlanarak büyüyor.
Nereye kadar ilerler? Aslında bunun sonu yok. Dolayısıyla SARSILMAZ, 2023 vizyonunda robotik sistemlere hazırlık yapıyor. Bunu daha basit olarak geciktiğimiz bir trene yetişmek ve onu geçmek olarak ifade ediyoruz. Biz artık treni geçmeye başladık. Bu büyük oyuncu olmak demek. Biz SARSILMAZ'ı artık Avrupa'nın en büyük silah fabrikası üreticisi olarak adlandırıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünyanın en büyük 5 şirketinden biri olmayı amaçlıyoruz kendi sektörümüzde. Bu büyümeyi kendi ülkemizde üretim yaparak elde ettiğimiz referans ve özgüvenle ihracatta yakalayacağız."
Silah sektöründe farklı ürünleri üreten farklı üreticiler parça parça ürün portföyüne sahipler. Ama aynı güveni ve referansı bir ordunun tek bir firmadan alabilmesi aynı insanlarla iletişim kurabilmesi adına kaç firma var derseniz 3 ya da 4 firma var."
Ayda 50 bine yakın tabanca, yılda 120 binin üzerinde tüfek
Gelinen noktada bu ivmeyi sürdürerek Afrika coğrafyasında, Uzak Doğu'da, Amerika kıtasında çok büyük pazarları gördüklerini ve takip ettiklerini vurgulayan Özyılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gerek sektörde gerekse bu pazarlardaki zayıf halkaları gayet iyi biliyoruz. Bunun için tedbir alıyoruz. Bu yeni ürün planlaması demek. Bu satış, pazarlama ağını güçlendirmek demek. Bu aynı zamanda sektöre tümleşik olarak bakıp tamamını yerli üretebileceğimiz diğer sanayi şirketlerine yatırım yapmak demek. Dolayısıyla SARSILMAZ bugün Türkiye'de olmayan metal enjeksiyon kalıplama yöntemiyle ilgili tüm bu silahlarda kullanılan bir altyapıya yatırım yapıyor. O yüzden hassas dökümle ilgili yeni bir şirketimiz var. O yüzden Amerika'da SAR USA diye Amerika'daki özel pazarı hedefleyen bir şirketimiz var. Bütün bunlar önümüzdeki 10-20 yılın SARSILMAZ'ını büyük bir dünya oyuncusu olarak görebilmek için planladığımız, uygulamaya koyduğumuz adımlar."
Ayda 50 bine yakın tabanca, yılda 120 binin üzerinde tüfek üretebildiklerini bildiren Özyılmaz, bir yıl sonra bunları katbekat artıracaklarını söyledi.
82'den fazla ülkeye ihracat
Türk silah sanayisi ürünlerine son dönemde artan ilgiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öner Özyılmaz, şunları kaydetti:
"Benzer projeleri dünyada 10 yıllar içerisinde firmalar gerçekleştirebiliyorlar. Burada azimle çalışmak, inanmak ama daha önemlisi ihtiyaç var. İHA'larla, SİHA'larla, helikopterlerle, silahlarla, mühimmatlarla yurt dışına bağımlıydık. Buradaki güç, bağımsızlığı oluşturan güç, bütün sektörde her şeyi elinin altında üretebilmekten geçiyor. Bu üretim kapasitesiyle de yurt dışına satmadan bu döngüyü çevirebilmek çok mümkün değil. Burada da ülke stratejileri devreye giriyor. Ürettiğiniz bu gücü, bu stratejik gücü kimlerle paylaşacağınız önem arz ediyor. Burada da ürettiğimiz her ürünü devletimizin izniyle pazara veriyoruz. Milli Savunma Bakanlığımızın verdiği son kullanıcılarla, dost ve ülkelere satıyoruz. Dolayısıyla bu sektörün gücü aynı zamanda ülkemizin gücü oluyor."
Özyılmaz, hali hazırda 82'den fazla ülkeye ürünlerini ihraç ettiklerini, bunların yüzde 90'ı ile aktif ilişkilerinin sürdüğünü ve yeni pazarlarda büyümeye devam ettiklerini belirtti.
"AA"