Üniversite sanayi işbirliği kapsamında SAÜ ile Daikin Türkiye'nin birlikte hayata geçirdiği "Yüzde 100 Hidrojen Yakıtlı Kombi Tasarımı ve Prototip İmalatı" projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu.
SAÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Pehlivan'ın yürütücüsü olduğu projede, 4 doktora ve yüksek lisans öğrencisi ile 3 akademisyenden oluşan 7 kişilik ekip yer alıyor.
TÜBİTAK 1505 programı kapsamında yürütülen proje kapsamında hidrojenli yanma süreçlerinde gerekli güvenlik şartlarını sağlayan ve mevcut kombi sistemlerinde en az ekipman değişimiyle doğal gazdan yüzde 100 hidrojene geçişi sağlayacak sistem geliştirilmesi hedefleniyor.
Geçen yılın sonunda uygulamaya alınan projenin 2025'in sonunda tamamlanması planlanıyor.
"Dünyada 'yeşil teknolojilere' ilginin artması bize destek verdi"
Prof. Dr. Hüseyin Pehlivan, SAÜ'nün sanayiyle yapılan projelere önem verdiğini söyledi.
Doğal gaz yerine daha çevreci olan hidrojen yakıtıyla çalışan kombi projesi geliştirdiklerini belirten Pehlivan, "Hem çevresel hem de bu alanda ilk ticarileşecek ürün yönünde bir çalışma için somut adım atılmış oldu. Başvurumuz TÜBİTAK tarafından onaylandı. Çalışmaların bizim tarafımızda olan kısmı, yani simülasyon çalışmaları sürüyor. Almış olduğumuz ilk sonuçlar gayet uyumlu. Modelimizi doğrulamak üzereyiz." dedi.
Pehlivan, hidrojene geçişin uzun bir süreç olduğunu vurgulayarak, "Proje kapsamında hidrojenle uyumlu kombi tasarlamayı düşünüyoruz. Mevcut kombilerimizde bazı sistem bileşenlerinin değişerek çok kısa ve uygun maliyetli bir şekilde adapte olmasını amaçlıyoruz. Ülkemizde veya yurt dışı pazarda 2-3 yıl içerisinde teknik altyapının sağlanacağını öngörüyoruz." diye konuştu.
Pehlivan, dünyada "yeşil teknolojilere" ilginin artmasının da bu konuda kendilerine destek verdiğini kaydetti.
Hidrojen yakıtının ileriki süreçte kombi dışında farklı alanlar da kullanılabileceğini dile getiren Pehlivan, şu ifadeleri kullandı:
"Zaten ticari olarak bazı firmalar 2026 ya da 2027'de hidrojenli ürünlerini piyasaya çıkaracaklarını beyan etti. Biz de bu alanda çalışmalarımıza yoğunluk veriyoruz. Çevreci ve uygun maliyetli olması açısından hidrojen çok uygun bir yakıt. Bu tür çalışmalar son yıllarda giderek arttı. Yapılan çalışmaların uygulanabilir olması, devletin imkanlarının daha verimli bir şekilde kullanılması da TÜBİTAK'ın en dikkat ettiği noktalardan biri."
"Elimizde geleceğe hazır bir ürün olacak"
Daikin Türkiye AR-GE Genel Müdür Yardımcısı Serhan Kılıç da Hendek ilçesindeki fabrikada klima, kombi, klima santrali gibi birçok ihtiyaca yönelik cihazları ürettiklerini belirtti.
Kombilerin evsel ısıtmada kullanılan ve doğal gaz olarak tabir edilen metan gazı tüketen ürünler olduğunu anlatan Kılıç, son zamanlarda küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle alternatif yakıtlara yönelimin başladığına dikkati çekti.
Kılıç, proje kapsamında kombilerde doğal gaz yerine hidrojen yakıtı kullanılan tasarım üzerinde çalıştıklarını dile getirerek, "Burada tasarım, testler bizim AR-GE'mizde gerçekleşirken üniversite tarafında teorik çözümlemeleri ve simülasyonları gerçekleştirilecek." dedi.
Hidrojen yakıtlı ürünlerin sadece kombilerde değil gelecekte arabalar ve diğer endüstriyel tesislerde de gündeme geleceğine işaret eden Kılıç, "Projemizde hidrojen yakıtı kullanan kombi tasarımı üzerinde çalışıyoruz. Günümüzde prototip olarak hidrojen yakıtı kullanan ürünler bulunuyor, hiçbiri sahaya inmiş değil. Bölgesel olarak özellikle İngiltere'de denemeleri var. Projemizin ayırt edici özelliği, bu üründe kendi teknolojimizle katma değer yaratan özgün çözümler uygulamak istiyoruz. Amacımız, hidrojen dağıtım hatlarında kullanılabilir hale geldiğinde projenin sonucunda çıkacak prototip ürünümüzü ürün olarak piyasaya sunmak olacak." şeklinde konuştu.
Kılıç, şu anda hidrojenin yüksek miktarda üretimi ve dağıtımı gibi konularda engeller olduğunu, mevcut hatların doğal gaz için yapıldığını ifade ederek, hidrojen için bu hatlarda rehabilitasyon gerekebileceğini, bu engeller aşıldığında doğal gaz yerine hidrojenle çalışan kombilerin, daha endüstriyel ölçekteki kazanların hatta enerji üretim santrallerinin, çok daha çevreci sonuçlar vereceğini anlattı.
AR-GE çalışmaları yaptıklarını, sonuç olarak ellerinde geleceğe hazır bir ürün olacağını bildiren Kılıç, ürünlerin seri üretiminin, tamamen hidrojenin piyasada elde edilebilir, kullanılabilir olmasıyla alakalı olduğunu, bununla ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da projelerinin bulunduğunu sözlerine ekledi.