Garip bir sükûnet vardı Ortadoğu'da. İsrail bulunduğu konumdan memnun muydu? Filistin mücadeleden vaz mı geçmişti? Özellikle son zamanlarda İsrail Arap ülkeleri ile ilişkileri düzeltmeye başlamış, Filistin in en sesli savunucusu Türkiye ile enerji koridorunda yeni, beyaz bir sayfa açmıştı. Buna mukabil, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye gibi ülkelerin kendi içlerindeki gerilimler, aracılı çatışmalar sükût bulmuştu.

Tam da bu anda, Hamas'ın bölgeyi sarsan hamlesi tüm dengeleri değiştirdi. Eşi benzeri görülmemiş bir saldırı girişiminde bulundu. Öyle ki bir kaç saat içerisinde bölgeye tam beş bin roketli saldırıda bulundu. İsrail'in dünyaca ünlü o Demir Kubbe hava savunma sistemi bile çaresiz kaldı.

Silah sanayisinde, silah teknolojisinde İsrail dünyanın sayılı devletleri arasındadır.  Ancak, Filistin ve Hamas'ın ilkel el yapımı roketleri, paramotorları, ölüme tebessüm eden militanları karşısında çaresiz kalmıştır. İsrail yıllardan beri bu teknolojik üstünlüğüne rağmen Filistin'i pes ettirememiştir. Aynı ABD nın yakın zamanda Afganistan da bozguna uğradığı gibi. Aslında bu, en büyük teknolojinin, en büyük silahın "insan" olduğunun açık delilidir.

Belirttiğimiz üzere zamanlaması ilginçtir. Bugün itibari ile 700 den fazla İsrailli hayatını kaybetmiştir. Yüzden fazla asker rehin alınmıştır. Kayıpların çoğunluğunun sivil olması, çeşitli ülkelerden vatandaşlar olması, diğer ülkelerce Filistin'e olan sempatiye zarar verecek, zalim İsrail'i mazlum göstermeye itecektir.

Ülke olarak biz bu savaşta tarafız. Gönlümüz yarım yüzyıldan fazla, işgal altında tutulan Filistin topraklarının özgürlüğüne kavuşmasından yanadır.
Ancak saldırının zamanı, İran'ın bu olaylardaki yeri, Ürdün ve komşu ülkelere savaşın sıçrama eğilimi endişe yaratmakta, olayların Türkiye tarafından nostaljik ve duygusal yaklaşımından ziyade aklı selim ve ülke çıkarlarına göre değerlendirilmesi zorunlu kılmaktadır.

Ayrı bir nüans; Türk halkı, Filistin'e verdiği diplomatik desteği, hissettiği gönül birliğinin karşılığını görememiştir. Kıbrıs konusunda, PKK YPG konusunda, Suriye'ye düzenlediği hareketlerde Filistin in desteğini görememiştir. Gönül kırgınlığı vardır.

Şehir olarak acıya doyduk. Ölümlere, kana, gözyaşına… O yüzden, ünlü sosyolog Zygmunt Bauman’ın şu sözü ile son noktayı koyalım.

“İnsanın insanı öldürdüğü yerde, çağdaş, modern, modernizm, postmodern... kavramlarından bahsedilemez. İnsan, hala insanlığın ilkel çağını yaşıyor.”