Mücbir sebep süresinin sona ermesinin ardından yaşanacak zorluklara dikkat çeken Başkan Kalın, bölgedeki işletmelerin ayakta kalabilmesi için daha fazla desteğin gerekli olduğunu ifade etti. Kalın, “Mali müşavirler olarak, sadece kendi meslektaşlarımızın değil, tüm iş dünyasının da bu süreçte yanında olmaya çalışıyoruz. Ancak, vergi ve SGK prim borçları gibi konularda destekler artırılmadığı takdirde ciddi ekonomik kayıplar yaşanabilir.” dedi.

Mücbir sebep süreleri yetersiz

Başkan Kalın, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “06 Şubat 2023 tarihinde İlimiz Kahramanmaraş merkez üslü, 11 ilimizi etkileyen asrın felaketini hep birlikte yaşadık. Deprem bölgemizde devam eden 4 il ve 2 ilçemiz için mücbir sebep hali 30 Kasım 2024 tarihinde sona erecektir. Acıların büyüklüklerini karşılaştırmak gibi bir kastımız olmamakla birlikte, Van depreminde 72 ay, Kocaeli depreminde 24 ay mücbir sebep uygulanarak, 3 ayda beyan ve bildirimler için ek süre verildiği göz önüne alındığında, yaşadığımız asrın felaketinde mücbir sebep sürelerinin ne kadar yetersiz olduğu kamuoyu ve kamu otoritesinin takdirinedir.

Mali Müşavirlerimizin yaşadığı zorluklar ortada

Deprem Bölgemizde, en çok yıkım ve hasara uğrayan meslek grubu içerisinde, Serbest Meslek olarak adlandırılan biz Mali Müşavirlerin, 1200’ ünün ofisi yıkılmış, 80 meslektaşımız vefat etmiş, binlerce meslektaş birinci derece aile yakınını kaybetmiştir. İlimizde ise 360 adet aktif ofisin 310’ u yıkılmış ve ağır hasar almış, 18 meslek mensubumuz vefat etmiş ve yüzlerce üyemiz birinci derece aile yakınını kaybetmiştir. Deprem sonrası 350 meslek mensubumuz zor koşullar altında konteyner ofislerde, bir kısmı evlerinde ya da mükelleflerinin yanında aktif faaliyetlerine devam etmeye çalışmaktadır. Üyelerimizin demirbaş ve ekipmanları hasar almış, bölgenin alt yapısı çökmüş, fiziki şartların oluşmamasından dolayı bilgi ve belgeye erişim imkansız kalmış, GİB sistemlerinin çalışmayışı gibi yaşanan olağanüstü koşullar göz önüne alındığında, ilimiz deprem bölgesinde şartlar normale dönünceye kadar, en az 36 ay olmak üzere 28 Şubat 2026 tarihine kadar uzatılmalı, beyan ve bildirimler için ise, 31 Mayıs 2026 tarihine kadar 3 aylık ek süre verilmelidir.

Ekonomik canlanma için uzun vadeli destek gerekli

İlimiz bölgede ve ulusalda; Tekstil, Çelik Mutfak Eşyası, Kuyumculuk, Enerji ve benzeri sektörde öncü konumunda olması, bu sektörlerde sadece 140 bin kişinin istihdam edildiği düşünüldüğünde, bu istihdamın 500 binin üzerinde ilimiz özelinde nüfusu barındırmaktadır. İlimizde ve bölgede Sanayicilerimize sahip çıkılmalı, yeniden ihya ve inşası sağlanmalı, mevcut durumda şehrimizi ve bölgemizi ayakta tutan, Ülkemizin de içinde bulunduğu finansmana erişimdeki zorluk ve yüksek faiz oranları nedeniyle, vergi ve sgk primlerindeki erteleme nedeniyle kendiliğinden ihya ve inşa sürecini sürdürebilmelerini sağlamaktadır.

Vergi ve SGK primleri ertelensin

Başlı başına sadece bu neden bile göz önüne alındığında, ilimiz deprem bölgemizde, Serbest Meslek, Esnaf Sanatkârlarımız ile Ticaret ve Sanayi kuruluşlarımızın, tahakkuk eden vergileri ve SGK Primleri, bilanço rasyo oranlarına bakılmaksızın ve teminat aranmaksızın, 31 Temmuz 2026 tarihine kadar müracaatları ile belirlenecek borç tutarı limitleri üzerinden 24 - 36 - 48 - 60 ay olmak üzere faizsiz taksitlendirilmelidir. Aksi takdirde bu gerçekleşmediğinde, sanayi yatırımları duracak, hiçbir mükellefin bir defada veya kısa vadede tahakkuk eden vergi ve sgk primlerini ödeme şansı bulunmayacaktır. Kaldı ki ilimiz ve bölgedeki tahakkuk eden vergi ve sgk prim tahakkuklarını genellediğimizde % 1 bir payı dahi oluşturmamaktadır.

Bağ-Kur prim borçları iptal edilsin

Zor durumda olan Mükelleflerin Mücbir sebep süresince, BAĞ-KUR prim borçları iptal edilerek, ileride isteğe bağlı talep edilmesi halinde, yeniden borçlanma ve hizmet ihya imkânı sağlanmalıdır.

Sanayi yatırımlarının devamı için taksitlendirme çağrısı

Deprem Bölgemizde, iş göçünü önlemek, istihdamı artırmak için, tüm işverenlere SGK prim ve vergisel avantajlar sağlanmalıdır. Aksi takdirde, bölgemizde esnaf sanatkârlar ile Ticaret ve Sanayi sektörlerin ayağa kalkması, istihdam oluşturması, şehirlerimizin inşa ve ihyası süreci, bu durumdan da çok olumsuz etkilenecek, sanayi yatırımcılarımız bölgeden kaçacak, nüfus azalacak ilimiz ve bölgemizin demografik yapısı da değişecektir.

Bizler, devletimiz için her türlü fedakarlığı yapan, tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi, ekonominin çarklarının dönmesi için, sağlımızı tehlikeye atarak üzerimize düşen görevleri, yüksek sorumluluk bilinci ile yerine getiren, bir meslek gurubuyuz.

Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde, herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. İlimiz ve bölgemiz insanları tüm ulusumuz da olduğu gibi, bu yüksek maneviyat ve şuur içerisinde olmakla birlikte, hükümetimizin göstereceği bu anlayış ve pozitif ayrımcılığı da hak etmektedir. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın, Hükümetimizin, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın, Gelir İdaresi Başkanlığımızın, haklı ve insani taleplerimizi, ivedilikle hayata geçirilmesi ve deprem bölgemizdeki mücbir sebep halinin devamı ve ilgili taleplerimiz konusunda, sorunlarımızın çözülmesi noktasında hassasiyet göstereceklerine, inancımız ve güvenimiz tamdır.”

Kaynak: Haber Merkezi