Kipaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Gümüşer, her hafta Cuma günü canlı olarak yayınlanan Manşetle Açık Oturum programının 26. bölüm konuğu oldu. Manşet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mahmut Beyaz’ın sunumuyla Manşet Gazetesi’nin Facebook sayfası, Youtube kanalından ve Radyo Fresh 99.1 frekansından canlı olarak yayınlanan programda Kahramanmaraş ve ülke ekonomisinin sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hikmet Gümüşer, ekonomilerin istihdam yaratabilir olmasına dikkat çekti. Gümüşer, “Bizim ekonomiden beklentimiz. Bize refah içerisinde bir yaşam sunabilmesidir. Haliyle bir ekonominin istihdam yaratabilmesi lazım. İstihdamla birlikte de alım gücünün yükselmesi lazım. Yaşam fiyatlarının düşmesi lazım. Yani enflasyonun düşmesi lazım” diye konuştu.
2022 YILI ZOR BİR YIL OLDU
Hikmet Gümüşer, “2023 yılında umarım 2022’ye göre çok daha sağlıklı, bol kazançlı ve bereketli bir yıl geçiririz. 2022 yılı zor bir yıl oldu bence, özellikle Şubat ayında Rusya-Ukrayna Savaşı'nın çıkmış olması Türkiye'de birçok hesabı birçok hedefi alt üst etti. Diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de bundan çok ciddi anlamda etkilendi. Türkiye zaten 2021 yılının Eylül ayında para politikasını değiştirerek ve düşük faiz politikası benimseyerek farklı bir noktaya gitmişti. Faizleri düşürdüğü noktada da çok ciddi bir kur atağı ile karşılaştı ve birçok yatırımcı ve elinde para tutan vatandaşımız parasını dövize çevirmeye karar vermişti. Biz 2021 yılının Eylül ayında 9 lira olan Doların 2021-2022 yılının Aralık ayında sadece iki buçuk ay içerisinde 18.30’lara geldiğine şahit olduk. Tabii bunun getirmiş olduğu muazzam bir enflasyon yükü vardı ve biz 2022 yılına bismillah dedik ve çok yüksek bir enflasyonla karşı karşıya kaldık. 2022 yılında zaten yüksek enflasyonla yıla başlamıştık bir de üzerine Rusya-Ukrayna Savaşı patlayınca ve Türkiye'nin ithal ettiği enerjiye dayalı ham maddelerin emtiaların birim fiyatları yükselince Türkiye gerçekten çok zor bir patikaya girdi. Enflasyon, AK Parti hükümetinin hiç daha önce tanık olmadığı bir şekilde yüzde 85’lere kadar yükseldi. Hayat pahalılığı beraberinde asgari ücretin artırımı ile telafi edilmeye çalışıldı. Fakat her asgari ücret artırıldığında enflasyon biraz daha körüklendi. Şimdi yeniden bir patikaya girdi yeniden asgari ücreti artırdık ve bunun sonucu yeniden enflasyon olarak karşımıza çıkabilir. 2023 yılında biz baz etkisi dediğimiz yani 2 yıl birbiriyle kıyaslamalı olarak fiyatların artış hızı hesaplanıyor. Enflasyonda 2023 yılında biraz daha az bir enflasyonla karşı karşıya kalacağız ve gelecek hafta 2022 yılının enflasyonu açıklanacak yıllık enflasyonu öyle tahmin ediyorum ki yüzde 66 gibi bir enflasyon duyacağız.
2023 YILI ENFLASYON TAHMİNİM İSE YÜZDE 40-45 İLE BİZ YILI BİTİRİRİZ
Tabii olağanüstü savaş durumu olmazsa dünyadaki emtia piyasasında kasıp kavuran bir şeyler olmadığı müddetçe. Ben de açıkçası bunu bir yatırım tavsiyesi olarak alınmasını asla istemem. Fakat 2023 seçimlere kadar Dolar TL'nin artmayacağını bekliyorum. Bunun sebebi de şu Dolar TL arttığı anda veya Euro TL arttığında döviz sepeti diyelim biz buna arttığı anda Türkiye enflasyonu kontrol edemez. Siz de takdir edersiniz ki seçime girecek olan her hükümet iyi bir ekonomik karne ile girmek ister ve bu enflasyonu düşürebilmek için bizim ithalat yoluyla gelen talebi maliyet kaynaklı olan enflasyonu kısa bilmemiz lazım. Bunun içinde dövizin düşük olması gerekiyor. Ben dövizin artmasını geçtim dövizin daha da düşürülmesine dönük bazı politikalar yürütüleceğini düşünüyorum.
ÖNCELİKLE EKONOMİLERİN İSTİHDAM YARATABİLİR OLMASI LAZIM
Sonuçta bizim konuştuğumuz şey ekonomi, bir bilim ve bu bilim tamamen insan refahıyla alakalı olan bir bilim. Geldik buraya, işte yaşayacağız 70-80 yıl. Allah hayırlı uzun ömürler versin. Yani bu ömürde hiç kimse geçim sıkıntısı olmasın ister. Biraz daha refah içerisinde bir hayat olsun ister. Sosyal imkânlara ulaşılabilmek ister. Dolayısıyla bizim de ekonomiden beklentimiz. Bize refah içerisinde bir yaşam sunabilmesidir. Haliyle bir ekonominin istihdam yaratabilmesi lazım. İstihdamla birlikte de alım gücünün yükselmesi lazım. Yaşam fiyatlarının düşmesi lazım. Yani enflasyonun düşmesi lazım. Dolayısıyla 2023 yılında bizim temennimiz fiyatlar genel seviyesinin düştüğü, finansal imkânların arttığı, sanayicinin daha çok ihracat yapabildiği, finansal imkânlara daha rahat erişebildiği, yatırımların artırılabildiği bir yıl olabilmesi. Yatırım artarsa istihdam artar. Yatırım artarsa üretim artar, üretim artarsa, bizim talebi karşılayacak arzı elde etmemiz kolaylaşır. Dolayısıyla da fiyatları genel seviyesine düşürebiliriz. Üretim, üretim, üretim Türkiye'nin bunu çok ciddi derecede başarabilmesi lazım. Türkiye güçlü bir ülke, çok iyi üreticileri var. Anadolu'da Anadolu sanayisi diye bir gerçek var ve Anadolu'dan güçlenen bir Türkiye var. Türkiye yalnızca İstanbul Ankara İzmir'den ibaret değil Kahramanmaraş, Gaziantep, Adana, Kayseri, Konya gibi çok ciddi büyük Anadolu şehirleri var. Bu şehirlerde çok ciddi istihdam depoları var. Bunlara dikkat etmek gerekiyor. Buradaki istihdamın sürdürülebilir olması, devamlı olması lazım. Onlara dönük mutlaka çalışmalar yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ARTIK KENDİ NİŞASTAMIZI ÜRETMEYE BAŞLAYACAĞIZ
Kipaş Holdingin yatırımlarından da bahseden Gümüşer, “Türkoğlu'nda Kipaş Kâğıt Fabrikamızın hemen karşısında inşa ettiğimiz Nişasta fabrikamız inşallah 2 ay sonra faaliyete geçecek. Yatırımın sonuna geldik. Yani 1 buçuk 2 ay içerisinde artık kendi nişastamızı üretmeye başlayacağız ve Kahramanmaraş'ın ilk nişasta fabrikasını şehrimize armağan etmiş olacağız. Burada günde ilk etapta 600 ton mısır işleyeceğiz. İlerleyen safhada bin tona kadar çıkacağız. Bizim için nişasta oldukça önemli bir hammadde. Çünkü nişastayı biz kâğıt üretiminde kullanıyoruz. Kâğıda mukavemetini kazandıran şey nişastadır. Bizim Kâğıt üretiminde atık kâğıttan sonraki en büyük girdimiz nişastadır. Dolayısıyla bu iç tüketimimizi biraz daha düşürebilmek adına yapmış olduğumuz maliyeti düşürücü bir yatırım oldu. Çok fazla dışarıya satacak bir şey kalmayacak. Çünkü hem buraya hem de Söke'deki tesislerimizde kullanacağız. Şu anda nişastayı dışarıdan alıyoruz. Türkiye'de başka üreticiler de var ama biz bunu artık kendimiz üreteceğiz. Bilerek de kâğıt tesislerine yakın bir yer seçtik ki lojistik anlamda kâr etmiş olalım.
DÜNYA DEĞİŞİYOR, DİJİTALLEŞİYOR, BUNLARA UYUM SAĞLAMAK GEREKİYOR
Kipaş’ta inovasyon kültürü 2005 yılından beri üzerine çalışılan bir konu. Bu konuda gerçekten tekstil ekibimiz oldukça yoğun bir şekilde faaliyet gösteriyor. Çok güzel bir ekibimiz var. Kipaş içerisinde biz yani yıllardan bu yana zaten inovasyon kültürüne çok alıştık. Her yıl biz Kipaş adına yaratıcı fikirler, yeni fikirler topluyoruz ve bunlardan Kipaş adına faydası olanları ödüllendiriyoruz. Bir anda inovasyon ödülü alınmıyor. Bu bir kültür, bu kültürün işletmenin içerisindeki herkese kazandırılması lazım. Sadece üretim personellerine değil, aynı zamanda idari personellerin de bu bakış açısında olması lazım. Ben hep bizlerle birlikte çalışan arkadaşları söylüyorum. Yani bir işi sürekli yıllardan beri aynı yöntemle yapıyorsanız bir sıkıntı vardır. Dünya değişiyor, dijitalleşiyor, bunlara uyum sağlamak gerekiyor diye. Dolayısıyla biz insanların biraz yaptıkları işe farklı açılardan bakabilmelerini sağlamak istiyoruz. Farklı bir gözlükle baksınlar istiyoruz ve bugüne kadar bunu başardık çok şükür ve bir ödülle taçlandırıldık. Bizim için anlamı çok büyük bu ödülün. Doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
ALIŞILAGELMİŞ BİR ŞEKİLDE KUMAŞ ÜRETİMİ YAPMANIN BİTTİĞİ DÖNEME GELDİK
Sadece şirketle alakalı bir konu değil aynı zamanda sosyal sorumluluğumuz gereği de yapmamız gereken şeyler. Çünkü genellikle inovasyon ödülleri mutlaka verimlilikle alakalı ödüller oluyor. Verimlilik dediğiniz zaman sizin doğadaki suyu daha tasarruflu kullanmanız veya kullandıktan sonra daha temiz bir şekilde doğaya bırakabilmeniz gibi. Üretimde kullanılan elektriği daha verimli kullanmanız, elektrik tüketimini düşürmeniz gibi. Sonuçta milli serveti de koruyan çok önemli çıktıları olan bir proje haline geliyor. Bir de şu var artık konvansiyonel, yani alışılagelmiş bir şekilde iplik üretimi yapmanın, kumaş üretimi yapmanın bittiği döneme geldik. Artık bunu üçüncü dünya ülkeleri yapıyor. Yaptığımız işe farklı bir açıdan bakmamız lazım. Bu yüzden işletmelerin inovasyon AR-GE gibi konulara çok eğilmeleri gerekiyor. 2023 yılı zor bir yıl olacak. Şimdiden bu yılla alakalı biz bütçelerimizi oluşturuyoruz ama çok iyimser. Yani çok böyle net bir bakış açısıyla bakamıyoruz 2023 yılına. Çok fazla bilinmez var. Tabii ki Kipaş’ta sektörlerin çeşitlenmiş olması önemli bir avantaj bizler için. Bazı sektörler zor dönemler yaşarken bazıları iyi zamanlar yaşayabiliyor. Bunları iyi yönetebilmek gerekiyor. Bizim 2023 yılındaki en önemli politikamız karlılık seviyesini korumak, nakit seviyesini korumak, likiditeye önem vermek borçlanma araçlarını en etkin bir şekilde kullanmak, borçlanmayı iyi bir şekilde yönetmek ve 2024 yılında yeni yatırımlara çok daha dinamik iyi bir şekilde hazırlanmak olarak adlandırabiliriz. Büyümeden feragat etmeyeceğiz. Yine Kipaş Holding, hem tekstilde hem kâğıtta hem çimentoda 2020'de yaptığı cironun daha fazlasını yapmayı hedefliyor. Bütçelerimizi bu şekilde oluşturduk.
PLANLADIĞIMIZ YATIRIMLAR VAR AMA ŞUAN DA ÇOK DİLE GETİRMİYORUZ
2023 yılının iyi bir yıl olmasını hem Kipaş adına hem de şehrimizde ve ülkemizde faaliyet gösteren sanayiciler adına temenni ediyorum. 2023 yılı, umarım bu seçime kadarki olan dönem, spekülasyonla ve aynı zamanda karışıklıkla geçmez. Biraz daha net bir tablo içerisinde geçer diye ümit ediyorum. Planladığımız yatırımlar var ama şuan da çok dile getirmiyoruz. Fakat bizim şuanda üzerinde en çok durduğumuz konular, birincisi 4 tane yatırımız var, bunları yavaş yavaş faaliyete alıyoruz. Yeni sektörler ise 2024 yılı ve sonrasındaki planlarımız arasında var. 2023 yılında günlük 150 ton üretim yapan iplik fabrikası kurduk. Bunları devreye alacağız. Aynı zamanda Kipaş Kağıt Fabrikası içerisinde yeni bir termik santral yaptık. 55 MW elektrik üretebilen ve son teknolojiye uygun ve karbon salınımı neredeyse yok diyebileceğimiz kadar düşük çok ileri seviyede bir baca teknolojisine sahip olmuş olan bir termik santralimizi aktif edeceğiz. Yeni bir yatırımı bu yılsonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz. O da pet şişelerden dönüştürülmüş elyaf projesi, biz buna recycle projesi diyoruz. Biliyorsunuz şu anda yapay elyaflar yani polyester elyaf, ağırlıklı olarak petrol kimyevi ürünlerden elde ediliyor. Biz bunları petrol kimyevi ürünlerden değil geri dönüştürülmüş plastikten elde edeceğiz. Dolayısıyla bizim için çok çevreci güzel bir yatırım olacak. Bu yatırıma da yine Kipaş Kağıt’ın karşısında Nişasta Fabrikası’nın hemen yan tarafında başlamış bulunuyoruz. Temelini attık bundan bir 10 gün kadar önce, inşallah o da şehrimiz adına ilk yatırımlardan bir tanesi olacak. 2023 yılı, startını vermiş olduğumuz bu yatırımların devreye alma yılı olacak inşallah” şeklinde konuştu.
Haber: Emrah Özdemir