Kültürün önemli simgeleri arasında yer alan hapap terlikler, dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar boyunca tercih edilen ürünler arasındaydı. Ahşaptan yapıldıkları için hem sağlam hem de kullanışlı olan bu terlikler, Kahramanmaraş, zengin kültürel mirası ve el sanatları ile tanınan bir şehir olarak öne çıkarken bu mirasın önemli bir parçası olan ‘hapap ustaları’ yani kaba marangozlar da eski Maraş’ın ahşap ustaları olarak anılırdı.

HAPAP USTALARININ MAHARETLERİ

Hapapçılık yani Bekerecilik, ahşap hammaddesini istenilen şekillerde işleyerek kullanıma hazır hale getiren bir zanaattı. Bekereciler, günlük yaşamda kullanılan pek çok ürünün yapımında ustalaşmışlardı ve bu ürünler arasında en dikkat çekici olanlarından biri de hapaplardı. Bekerecilerin maharetli ellerinden çıkan ürünler arasında yayık, ekmek tahtası, evraç, kirmen, kürsü, masa, havan, kaşık, sandalye, bastık ve tarhana malası gibi günlük yaşamın vazgeçilmez ürünleri  yer alırdı. Bu ürünlerin yapımında kullanılan ağaç türleri ise çınar, meşe ve karaçam gibi sağlam ve dayanıklı ağaçlardan seçilirdi.

HAPAP VE ÇEŞİTLERİ

Hapap, ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biridir. İç mekânlar için ayrı, dış mekânlar için ayrı hapaplar yapılırdı. Kadınların kullandığı hapaplar zarif ve ince işçilikle süslenirken, erkekler için yapılan hapaplar daha kaba ve dayanıklı olurdu. Ahşabın cinsi, hapapın özelliklerini belirlerdi. Örneğin, dut ağacından yapılan hapaplar daha dayanıklı ve estetik olurdu.

Whatsapp Image 2024 07 23 At 10.02.43

AHŞAP EL SANATLARININ GENİŞ YELPAZESİ

Bekereciler sadece hapap üretmekle kalmaz, aynı zamanda ziraat toplumunun ihtiyaç duyduğu birçok tarım aletini de üretirlerdi. Bellere, kazmalara, küreklere ve baltalara sap yapımı, bekerecilerin uzmanlık alanlarından biriydi. Büyük saplar genellikle meşe ve çınar gibi sert ağaçlardan yapılırdı. Ayrıca, çekicin büyüklü küçüklü çeşitleri için de ahşap saplar üretilirdi.

H A P A P

ESKİ MARAŞ’IN AHŞAP KÜLTÜRÜ

Eski Maraş’ın ahşap ustaları, sadece günlük ihtiyaçları karşılayan ürünler yapmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel ve sanatsal bir miras bırakırlardı. Bu zanaatkârlar, ahşaba zarafet ve işlevsellik katarken, aynı zamanda toplumun estetik ve pratik ihtiyaçlarını karşılamayı başarmışlardı. Eski Maraş’ın ahşap sanatı, bu ustaların yetenekli ellerinde hayat bulmuş ve nesiller boyu süren bir mirasa dönüşmüştür

Muhabir: MELİKE ALGAN