Andırın ve Göksun ilçeleri arasında, Geben Mahallesi'ndeki tarihi ipek yolu üzerinde yer alan Meryemçil kalesi, Roma döneminden önce inşa edildiği tahmin edilen antik bir yapı olarak günümüze kadar ulaşmayı başarıyor. Ancak kaleyi ilgi odağı haline getiren asıl unsur, yüzyıllardır dilden dile aktarılan aşk hikayesi oluyor.
İKİ KALE ARASINDA BİR AŞK
Efsaneye göre, Meryem adında zarif ve güzelliği dillere destan bir hükümdar kızı bu kalede yaşıyordu. Meryem, hem Andırın’daki Azgıt Kalesi’nde yaşayan bir genç hükümdarın hem de Göksun’daki kalede yaşayan bir diğer genç hükümdarın kalbini fethetmişti. İki genç de Meryem'in kalbini kazanmak için birbirleriyle yarış halindeydi. Ancak Meryem, bir karar vermek yerine iki genç arasında adil bir yarış düzenlemeye karar verdi. Yarışın şartı basitti: "Kim atının ayağına toz değdirmeden kaleye gelirse, onunla evleneceğim." Göksun'daki genç, Meryem’in gönlünü çaldığı için, ondan gizli bir tüyo aldı: "Atının ayağına keten bağla, böylece toz kalkmaz." Bu zekice planı uygulayan genç, kaleye başarıyla ulaştı ve Meryem’in kalbini kazandı. Diğer genç hükümdar ise bu adil görünen yarışta kaybettiği için büyük bir hayal kırıklığına uğradı ve kızgınlıkla "Zaten Meryem çildi!" diyerek küçümseyici bir ifade kullandı. Zamanla bu söz, halk arasında yaygınlaştı ve kalenin adı "Meryemçil Kalesi" olarak anılmaya başlandı.
TARİH VE EFSANENİN BİRLEŞTİĞİ NOKTA
Bugün Meryemçil Kalesi, hem tarihi bir yapı olarak hem de bu unutulmaz aşk efsanesiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kahramanmaraş’ın kültürel miraslarından biri olan Meryemçil kalesi, ziyaretçilerine sadece taş duvarlar arasında gezip dolaşacakları bir yer sunmuyor; aynı zamanda asırlık bir aşkın izlerini takip ederek tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkma fırsatı da tanıyor. Meryemçil Kalesi’nin eşsiz manzarası ve içinde barındırdığı romantik efsane, her yıl ziyaretçilerini kendine çekmeye devam ediyor.