Yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan Kahramanmaraş’ın bakırcılık sanatı, modern zamana rağmen varlığını sürdürmeye devam ediyor. Usta ellerde şekillenen geleneksel mutfak kapları, geçmişten bugüne aktarılan el işçiliğinin ve kültürel zenginliğin en güzel örneklerinden biri olmayı sürdürüyor.
Kentte “Geleneksel Kaplar” kategorisi altında sınıflandırılan mutfak eşyaları, kullanım amaçlarına ve boyutlarına göre farklı isimler alıyor. Özellikle kazanlar, bu sınıflandırmanın dikkat çeken parçaları arasında yer alıyor.
MASERE KAZANI, DON KAZANI, KELLE KAZANI VE ÇORBA KAZANI
Taban çapı 100 santimetreye ulaşan büyük kazanlara “Masere Kazanı” adı veriliyor. Bu kazanlar; tarhana yapımı, bulgur kaynatma ve üzüm şırası hazırlığı gibi geleneksel işlemlerde kullanılıyor. Orta boydaki, yani 55 ila 80 santimetre çapındaki kazanlar ise “Don Kazanı” olarak biliniyor ve genellikle çamaşır yıkama işlerinde tercih ediliyor. Don kazanından daha küçük boyutlara sahip olanlara “Kelle Kazanı”, en küçüklerine ise “Çorba Kazanı” deniliyor.
BAKIR KAPLAR ŞEHRİN KÜLTÜREL BELLEĞİNİ YAŞATAN DEĞERLİ ESERLER OLUYOR
Bakırcılığın bir diğer önemli ürünü olan bakraçlar da hacimlerine göre adlandırılıyor. Üç litreden büyük olanlara “Satır”, tam üç litrelik olanlara “Batman Satırı”, üç litreden küçük olanlara ise “Çitil” deniliyor. Maraş’ın meşhur lezzeti olan dondurmanın hazırlanmasında kullanılan “Dondurma Kazanları” da bu geleneğin vazgeçilmez parçaları arasında yer alıyor. Kahramanmaraş’ın kırsal kesimlerinde ve şehir merkezinde halen aktif şekilde kullanılan bu kaplar, sadece günlük yaşamın bir parçası değil; aynı zamanda şehrin kültürel belleğini yaşatan değerli eserler olarak dikkat çekiyor.