Dulkadiroğlu Devleti’nin son hakanı olan Alaüddevle Bozkurt Gadırhan, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’in de dedesi olarak tanınıyor. Kahramanmaraş halkı arasında fazla bilinmeyen bu önemli kişi, bölgenin mimarisinin yanı sıra sosyal ve ekonomik yapısına da önemli katkılarda bulundu.
DULKADİROĞLU DEVLETİ’NİN PARLAYAN YILDIZI
Alaüddevle Bozkurt Gadırhan, döneminde Kahramanmaraş’ı önemli bir cazibe merkezi haline getiren yapılar inşa ettirdi. Dönemin en büyük çarşılarından biri olan Kapalı Çarşı, içerisinde 41 zanaatkâr barındırarak ticaretin kalbi haline gelmişti. Bu çarşı, şehrin ekonomik canlılığını arttırdı ve sosyal hayatın canlanmasına katkıda bulundu. Gadırhan, şehrin altın çağını yaşamasına vesile olarak, önemli vakıflar kurarak sosyal hizmetlerde bulundu.
KESİK BAŞLI PADİŞAH TÜRBESİ’NİN HİKAYESİ
Alaüddevle Bozkurt Gadırhan’ın kaderi, Turnadağı Savaşı'nda yaşadığı yenilgi ile değişerek savaşta esir alınan Gadırhan, başı kesilerek Yavuz Sultan Selim’e gönderildi. Bu olay, türbenin halk arasında "Kesik Başlı Padişah Türbesi" olarak anılmasına sebep oldu. Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesine adını veren bu padişah, Türk tarihinin en çok vakıf kuran devlet adamlarından biri olarak tarihe geçti. Aynı zamanda türbeye halk arasında Alladdin Devletli türbesi de deniliyor.
ALAÜDDEVLE BOZKURT GADIRHAN’IN ESERLERİ VE MİRASI
Alaüddevle Bozkurt Gadırhan’ın en önemli eserlerinden bazıları, Elbistan’daki Alaüddevle Camii, Afşin’deki Eshab-ı Kehf Medresesi ve Şems Hatun Külliyesi. Bu eserler, Gadırhan’ın halk için yaptığı sosyal yardımları ve vakıf anlayışını gözler önüne seriyor. Ancak, Cumhuriyet Dönemi’nde bu vakıfların büyük çoğunluğunun yok edildiği kaydedildi. Sonuç olarak, Alaüddevle Bozkurt Gadırhan, Kahramanmaraş'ın tarihi ve kültürel yapısına önemli katkılarda bulunan dönemin en büyük devlet adamlarından biri olarak halkın gönlünde taht kurdu. Onun mirası, sadece türbesiyle değil, bıraktığı eserlerle de yaşamaya devam ediyor.