Panelin moderatörlüğünü  Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası İl  Temsilcisi Uygar Gündeşli  yaparken Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, Kahramanmaraş 14-15 ve 16. Dönem İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi Ökkeş Buğra Dalkıran ve Kahramanmaraş Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi Volkan Dalyan ise konuşmacı olarak panele katılım sağladı. 

6 Şubat Kahramanmaraş deprem felaketini yaşayan oda temsilcilerinin gözünden depremin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen panelde, çok sayıda mühendis ve mimar bir araya geldi. Etkinlikte ayrıca, depremle ilgili fotoğraf sergisi de yer aldı. Panelde, Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, 17 Ağustos depreminin önemine vurgu yaparak şunları söyledi: "On Yedi Ağustos'un yıl dönümünde, Başkanımızın da belirttiği gibi, depremi en çok tecrübe edenler bizleriz. Kahramanmaraş, 6 Şubat'ta çok ağır bir deprem atlattı. Maalesef, burada kimse yakınını kaybetmeden bu durumu atlatamadı. Bu durumu iyi analiz etmek gerekiyor."  Deprem sonrası örgütlenmenin doğru yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kaçamaz, "Depremin daha birinci ayında, TOKİ konutlarının yapılacağı yerler belirlendi. Bu süreçte, özellikle Volkan Başkan ve Buğra Başkan ile sürekli bir birliktelik ve işbirliği içinde hareket etmeye çalıştık. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, Volkan abi bu konuda bir rapor hazırladı. En azından iki yerin inşaatını engelledik, bu yerlerden biri de Kültür Mahallesi'ndeki konutlar arasındaydı. Ancak, başarılı olduk mu? Sadece yüzde elli beş, yüzde altmış oranında başarılı olabildik. Yine de birçok bölgede inşaatlar yapıldı ve şehrin çekirdeğinden, merkezinden uzaklaştık. Şimdi ise maliyetli ve uzak yerlerde şehir kurmaya başladık. Deprem sonrasında planlamanın ne kadar eksik olduğunu açıkça gördük. Kahramanmaraş şu an planlama açısından sıkışmış durumda; Üngüt'ten sanayiye kadar sıkışmış bir şehiriz. Bu durumu artık konuşmamız ve bir planlama yapmamız gerekiyor. Sıkıştık ve sonuç olarak uzay kentlere benzer projelere başladık. Ancak, bu şehrin 16-20 katlı binaları hak edip etmediğini sorgulamalıyız. " dedi.

Whatsapp Image 2024 08 17 At 17.32.13-1

AFET YÖNETİMİNDEKİ EKSİKLİKLER VE YAPI DENETİMİNDEKİ ZORLUKLAR

Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası eski Temsilcisi Ökkeş Buğra Dalkıran ise, "On Yedi Ağustos'ta yaşadığımız deprem, bizim jenerasyon için önemli bir döneme denk geldi; çoğumuzun üniversite yıllarına başladığı zamanlardı. O günlerde, Türkiye'de birçok şeyin değişmesi gerektiği, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve devlet tarafından da kabul edildi. Sonuç olarak, o dönemde bir karar verildi. 1999 depremine kadar olan süreçte ne yapıldı derseniz, yapı denetim sistemi o gün itibariyle temelleri atıldı. Ancak, 1999 depremi sonrasında yapı denetim sistemimizi ne kadar etkin kullanabildik veya amacına uygun hale getirebildik diye sorarsak, ne yazık ki bunu tam anlamıyla başaramadık. Başkanımın da belirttiği gibi, afet öncesinde almamız gereken önlemlerin hiçbirini yapamadık. Bu nedenle yapı denetim sistemi sadece kağıt üzerinde kaldı ve yıllar içinde müteahhitlerin, ticari kaygılarla kendi denetimlerini yapması için bir mekanizmaya dönüştü."

Ekran Görüntüsü 2024 08 17 175825

KISA SÜREDE HASAR TESPİT RAPORLARI VERİLDİ

Buğra Dalkıran, şehirdeki ciddi deprem riskine de dikkat çekerek, "Kısa süreli hasar tespitleriyle binaların depreme dayanıklı olduğunu söylemek doğru değil. Bu çok önemli bir konu çünkü hasarsız olarak nitelendirilen binaların bir sonraki depremde hasar almayacağına dair kesin bir güvence yok. Dalkıran, sözlerine şöyle devam etti: "Hepimizin bildiği üzere, şehrin ilk deprem sonrasında çok hızlı bir şekilde mikro bölgeleme çalışması yapıldı. Ancak, burada ilk düğmenin yanlış iliklendiğini hepimiz biliyoruz. Bu noktada, mikro bölgeleme konusunu bu işin uzmanı olan Jeoloji Mühendisleri Odası'na bırakmak istiyorum. Onlar bu kısımları anlattıktan sonra sözü tekrar almak isterim." 
Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Temsilcisi Volkan Dalyan ise, "17 Ağustos 1999 depreminin 25. yılındayız. Bu deprem, Marmara Bölgesi'ni Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanı etkileyen 7.4 büyüklüğünde bir sarsıntıydı ve bu tarih oldukça önemli. Ancak, biz Kahramanmaraşlılar olarak bu depremi unuttuk. Çünkü 6 Şubat’tan beri yaşadıklarımız, deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında yaşadıklarımız, hafızalarımızda daha taze. 6 Şubat’taki depremle birlikte yerleşim alanında meydana gelen etkileri göz önüne koyarsak, bu süreci yeniden değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

Ekran Görüntüsü 2024 08 17 175910

DEPREM RİSKİNE İLİŞKİN YANILTICI BİLGİLER VERİLİYOR

Volkan Dalyan, Kahramanmaraş’ta beklenen büyük bir depremin olmadığını belirterek şunları ifade etti: “Mevcut veriler ışığında şu anda Kahramanmaraş'ta beklenen büyük bir deprem yoktur. Ancak, son zamanlarda bazı bilim insanlarının da dahil olduğu kesimlerden, özellikle depremi bizzat yaşamamış fakat bize depremi anlatmak isteyen insanların açıklamaları duyulmakta. Bu durum, şehrimizde büyük bir kaosa neden olmaktadır. Özellikle son zamanlarda, 'fay kırılmadı ve büyük bir deprem üretebilir' gibi açıklamalar, bu şehirde hayatta kalmaya çalışan ve ekstra psikolojik destek ihtiyacı duyan insanlarımızı daha da zor bir duruma sokmaktadır. Ancak, AFAD verilerine göre, Pazarcık merkez üssü depreminin kuzeydoğusunda, Çelikhan-Pötürge hattından Kırıkhan'ın güneyine kadar Doğu Anadolu Fay Sistemi'nin Erkenek, Gölbaşı ve Amanos yapısal parçaları ile Ölüdeniz Fay Sistemi'nin kuzey ucundaki Narlı parçası kırılmıştır. Dolayısıyla, açıklananların aksine, burada daha kırılmamış bir fay hattı olmadığı yönündeki haberler, halkımızı gereksiz yere tedirgin etmektedir."

Muhabir: MELİKE ALGAN