Maraş dondurması, rivayete göre Anadolu'nun en özgün tatlarından biri olarak biliniyor.  Kıvamı, tadı ve sunumuyla sadece Türkiye'de değil, dünya çapında da adından söz ettiren bu vazgeçilmez lezzetin, kökleri Osmanlıya kadar uzanan bir hikayede buluyor.  Maraş dondurmasının kökeni, Osmanlı döneminde Maraş bölgesinde yaşayan ve salep ticareti yapan Osman Ağa'ya dayanıyor.  Osman Ağa, ormanlık alanlarda yetişen yabani orkide köklerinden elde edilen ve soğuk kış günlerinde içleri ısıtan salep içeceğini Osmanlı saraylarına ve konaklarına satardı. Ancak bir gün, Osman Ağa'nın elinde kalan salep tozunu değerlendirmek için sıradışı bir fikir aklına gelerek Salebi süt ve şekerle karıştırıp temiz karın üzerine döker. Karışım, karla kaplanır ve Osman Ağa, bu karışımın sabaha kadar soğumasını bekleyerek ertesi gün Osman Ağa, kara gömdüğü karışımı çıkardığında şaşkınlıkla karşılaşır. Salep, süt ve şekerin soğuk karla birleşmesiyle kıvamı koyulaşmış ve sakız gibi uzayan bir hale gelmişti. Osman Ağa, bu yeni karışımın tadına baktığında, benzersiz bir lezzet keşfettiğini fark etti. Bu lezzeti "salepli karsambaç" olarak adlandırdı ve kısa sürede bu tatlı, halk arasında büyük beğeni topladı.

344-4

MARAŞ DONDURMASININ GİZLİ MALZEMELERİ

Maraş dondurmasının sırrı sadece salep ve keçi sütünde değil, bu malzemelerin kaynağında da saklıdır. Orijinal Maraş dondurması, Ahır Dağı'nın eteklerinde otlayan keçilerin sütünden yapılır. Bu keçilerin beslendiği bitki örtüsü, dondurmanın lezzetini ve aromasını benzersiz kılıyor.  Kekik, çiğdem ve sümbül gibi doğal bitkilerle beslenen keçiler, sütlerine bu doğal aromaları katar.

Muhabir: MELİKE ALGAN