Medinelioğullarından Sofu Mehmet Ağa ve Fatma Hatun’un oğlu olan Abdullah Çavuş, küçük yaşlardan itibaren yiğitliğiyle tanındı. Medrese eğitimini tamamladıktan sonra baba mesleği olan tabaklık (deri işlemeciliği) ile uğraştı. 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı sırasında seferberlik ilanıyla Osmanlı ordusuna katıldı ve pek çok cephede savaşarak çavuş rütbesine yükseldi. Osmanlı Devleti’nin mağlubiyetinin ardından terhis edilip memleketine döndüğünde, Maraş’ı esir alan düşman güçlerine karşı mücadelede ön saflarda yer aldı.

070220190909583266741 2 41

ALACA ORÇAN EVİ OPERASYONU

Kuvayı Milliye bünyesinde Hatuniye Mahallesi’nin sorumluluğunu üstlenen Abdullah Çavuş, Maraş’ı işgal eden Fransız ve Ermeni güçlerine karşı büyük bir direniş sergiledi. En dikkat çekici eylemlerinden biri, düşmanın önemli bir karargâhı olan Kuytul Mahallesi’ndeki Alaca Orçan Evi’ni, içindeki Fransız ve Ermeni birlikleriyle birlikte ateşe vermesiydi. Bu cesur hamle, düşman güçlerine büyük darbe vurdu.

KİLİSE ÇATIŞMASINDA ŞEHADET

Kardeşleri Medinelioğlu Ahmet ve Medinelioğlu Seydi Halit ile birlikte direnişe katılan Abdullah Çavuş’un yanında dayısının oğlu Emiroğlu Osman, Kasap Ziya, Çıngıloğlu ve Gödeoğlu Hüseyin Ağa gibi kahramanlar da vardı. 2 Şubat 1920’de, Fransız ve Ermeni kuvvetlerinin önemli bir irtibat noktası olan Katolik Kilisesi civarındaki çatışmalarda, Abdullah Çavuş vurularak şehit düştü. Onun fedakarlığı, Maraş halkına kurtuluş yolunda ilham verdi.

UNUTULMAZ MİRAS

Şehadetinin ardından adı, Maraş’ın özgürlük destanında altın harflerle yer aldı. Abdullah Çavuş’un kahramanlık hikayesi, bugünün nesillerine bağımsızlık ve vatan sevgisinin ne denli önemli olduğunu hatırlatmaya devam ediyor.

Muhabir: MELİKE ALGAN