Kahramanmaraşlı müzik adamı, araştırmacı ve bağlama üstadı Mehmet Bağlar, şehrin kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor. Bugüne kadar Kahramanmaraş’ın sanatçılarını, kültürel değerlerini ve müzik tarihini yalnızca Manşet Gazetesi ile paylaşan Bağlar, bu hafta ise Türkiye’de Mızıka-i Hümayun’dan sonra kurulan en eski ikinci bando olan Kahramanmaraş Belediye Bandosu’nun kuruluş sürecinin devamını anlattı.
Bağlar’ın aktardığına göre, 1928 yılında kurulan Belediye Bandosu, 8 kişilik bir ekiple çalışmalara başladı. Ancak bando üyelerinin hiçbiri belediyede kadrolu değildi; berber, fırıncı, duvar ustası, bakırcı ve köşker gibi mesleklere sahip bu gönüllü sanatçılar, Amerikan Koleji'nde (günümüzdeki Halk Eğitim Merkezi) Şef Borozan Şevket lakaplı Şevket Tanış yönetiminde provalarını gerçekleştiriyordu. Bando uzun süre maddi karşılık almadan görev yaptı. Daha sonra Belediye Başkanı Tevfik Kadıoğlu’na maaş talebiyle başvuran ekip, resmi maaş alamasa da özel günlerde kendi ücretlerini bağımsız olarak alabilecekleri bir düzenleme ile çalışmayı sürdürdü.
ATATÜRK’ÜN NARLI ZİYARETİNDE BÜYÜK ONUR
26 Ocak 1933 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Doğu Anadolu gezisi kapsamında Narlı Kasabası’na gelişi sırasında Maraş Belediye Bandosu, Mecidiye Marşı eşliğinde Atatürk’ü karşıladı. Atatürk, Maraş Valisi Fahrettin Kiper, Belediye Başkanı Kadıoğlu ve Narlı halkıyla çay içip sohbet ettikten sonra, yine bando eşliğinde uğurlandı. Bu tarihi bilgilerin yanında Mehmet Bağlar, arşivinde bulunan “Şirazi (Koşma)” adlı özel bir eseri de okuyucularla paylaştı. Eserin sözleriyle dönemin duygusunu yansıtan Bağlar, Kahramanmaraş’ın müzikle yoğrulmuş tarihine bir kez daha ışık tuttu.
ŞİRAZİ (KOŞMA)
Kusur mu işledim ey şevki cihan
Miski amber kakülüne muy dedim
Zalim bir ok vurdun deldin sinemi
Ne ağırdım, ne incindim, uy dedim
Uygun lahuri şal sarılmış belde
Menendi bulunmaz değme bir elde
Ne yasemin, ne sümbülde, ne gülde
Hiç bu ne usul boy dedim
Asmışta dağıtmış boynuna dürrü
Kokar güllap gibi dökülen teri
Ne huri, ne gılman, ne melek, ne peri
Haklı pesend ettim bu ne say dedim
Şirazi’m gel kendin sen sebi deşir
Peri bir don giymiş eylemiş beşir
Ne mavi, ne sarı, ne al, ne yeşil
Düğün mü, bayram mı, bu ne toy dedim