2023-2024 eğitim öğretim yılı kapanırken çocuklarda karnelerini aldı. Bazı çocukların karneleri başarılı gelirken bazılarınınki ise beklenilenden düşük notlar aldı. Karnelere yansıyan bu notlar aileleri hem sevindirip hem de üzdü. Her çocuk ve aile için farklı anlamlar taşıyan bu günde önemli olan çocukların duygularını anlamak ve onlara destek olmak olduğunu unutmamak gerekiyor.
ÇOCUĞUN ZEKA SEVİYESİNİ BELİRLEYEN TEK FAKTÖR KARNE DEĞİLDİR
“Karne günü, öğrencilerin bir dönemin sonunu ve yeni bir dönemin başlangıcını simgelerken, bazıları için büyük bir coşku ve heyecanlı bekleyişe dönüşüyor, diğerleri için ise kaygı ve korku dolu bir süreç haline geliyor. Bu süreçte, ailelerin çocuklarının notlarına verdiği tepkiler ise önemli belirleyici faktörlerin başında yer alıyor. Aileler çocuğun notlarından ziyade bir yıl boyunca göstermiş olduğu çabaya odaklanmaları gerekiyor. Karnenin, bir çocuğun zeka seviyesini belirleyen tek bir faktör olmadığını ve ilgi ile yeteneklerini de yansıtmadığını unutmamak gerekiyor. Ailelerin, çocuklarının karnelerini değerlendirirken sadece akademik başarıya odaklanmamaları önem arz ediyor. Çocukların ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine olanak tanımak, onların kendilerini en iyi şekilde ifade etmelerini sağlar. Bu nedenle, karnelerin yanı sıra çocuğun genel gelişimini desteklemek ve onların ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olmak da önemlidir.
KARNELER, VELİLERE REHBER NİTELİĞİ TAŞIYOR
Velilerin, çocuklarının okuldaki genel performansını değerlendirmek için kullandığı karneler, aslında bir rehber niteliği taşıyor. Ancak, her çocuğun benzersiz olduğu ve kıyaslanmamaları gerekiyor. Çocuğun zayıf olduğu yanlar ön plana çıkarılmadan, daha güçlü yanları karnedeki başarılı olan yönleri ön plana çıkarılmalıdır. Velilerin çocuklarının karnelerini değerlendirirken dikkat etmeleri gereken önemli noktalardan biri de; özellikle, çocuğun zayıf olduğu alanlar kişiliğiyle ilişkilendirilmemeli ve olumsuz etiketlemelerden kaçınmaları gerekiyor. Veliler, "Tembelsin" ya da "başarısızsın" gibi ifadeler kullanmamalı çünkü bu tür etiketlemeler çocuğun özgüvenini olumsuz etkiliyor. Bunun yerine aileler, çocuğun bir yıl boyunca gösterdiği çaba ve başarılarını takdir ederek, çocuğun kendine olan güvenini kazandırmalılar.
DEPREMDE ÇOCUKLARIMIZ DAHA ÇOK ETKİLENDİ
Kahramanmaraş’ta yaşadığımız 6 Şubat depreminin izleri hala geçmedi. Biliyorsunuz asrın felaketi olarak kayıtlara geçen bu depremde bizler derinden etkilenirken, çocuklarımızın da bu olaydan daha fazla etkilendiklerini göz önünde bulundurmalıyız. Toplum olarak kitlesel bir travma yaşadığımız bu dönemlerde, çocuklarımızın akademik ve sosyal başarılarını beklemek doğal bir beklenti olabilir ancak, bu zorlu süreçte çocuklarımıza sadece yanlarında olduğumuzu ve onları her şekilde sevdiğimizi hissettirmek de önemli. Bu süreci başarıyla tamamlamaları için çocuklarımıza desteğimizi göstermeliyiz. Hem sözlerimizle hem de davranışlarımızla onlara destek olduğumuzu ve güvende olduklarını hissettirmeliyiz. Bu, onların duygusal ve psikolojik iyilik hallerini korumalarına yardımcı olurken, aynı zamanda gelecekteki başarıları için de sağlam bir temel oluşturmalarını sağlayacaktır.
AİLELER, ÇOCUKLARININ BENLİK SAYGILARINI DÜŞÜRMEMELİ
Çocukların karnedeki notlarına ilişkin eleştirilmesi ve cezalandırılması, genellikle benlik saygılarında düşüşe neden olabiliyor. Ayrıca, çok pahalı hediyelerle çocukların ödüllendirilmesi de sağlıklı bir yaklaşım olarak görmüyorum. Çocuklar, daha çok manevi anlamda desteklenmeyi ve sevgi gösterilmeyi bekliyorlar. Bu nedenle, eleştiri ve suçlamadan uzak durarak çocuklarımızı desteklememiz gerekiyor. Onlara şiddet içermeyen bir ortamın sunulmasının yanı sıra; maddi değil, manevi olarak yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz. Bu, onların benlik saygılarını güçlendirirken, olumlu bir ilişki modeli oluşturmalarına da yardımcı olacaktır."