1930’lu yıllarda inşa edildiği bilinen Kanlıdere köprüsünün tarihsel yolculuğu, yalnızca bir ulaşım aracı olarak değil, aynı zamanda iki güçlü ailenin sınırını belirleyen bir simge olarak da derin anlamlar taşıyor. Kuzeyde Kayabaşı Mahallesi’ne, güneyde ise Turan Mahallesi’ne sınır oluşturan bu köprü, adını geçmişte yaşanan olaylardan alıyor. Maraş’ın iki önemli ailesi, Dulkadirli ve Bayazıtlı aileleri arasında sıkça çıkan kavgalar nedeniyle, köprünün altından akan dere “Kanlıdere” olarak anılmaya başladı. 1970’li yıllarda derenin üstü kapatıldı ve üzerinden asfalt yol geçirilerek köprü, bugünkü işlevini sürdürmeye devam etti.

KÖPRÜNÜN KANLI HİKAYESİ

Kanlıdere Köprüsü’nün bir diğer hikayesi ise Kurtuluş Savaşı dönemine dayanıyor. Geçmişten günümüze kadar ayakta kalmayı başaran köprü, Kurtuluş savaşı esnasında Müslüman halkın düşman askerler tarafından boğazları kesilerek dereye atıldığı bu köprü, bu trajik olaydan dolayı "Kanlıdere" adını aldı.

KANLIDERE KÖPRÜSÜ’NÜN İNŞASI

Kanlıdere Köprüsü’nün yapım sürecine dair fotoğraflar, köprünün eski bir yapının yerini aldığını gösteriyor. Dulkadir Beyliği dönemine ait olduğu düşünülen, sivri kemerli tek gözlü eski köprü, yapım sırasında çekilen fotoğraflarda yeni köprünün hemen üst tarafında görülebiliyor. Ancak zamanla ihtiyaçları karşılayamayan bu yapı, yerini günümüzde kullanılan üç gözlü köprüye bıraktı. Yeni köprü, özellikle motorlu taşıtların rahatlıkla geçebilmesi amacıyla inşa edildi ve tamamlandığında eski köprü yıkıldı. İlk başta tamamen taş malzemeden inşa edilen köprünün tabliyesi daha sonra beton malzeme ile genişletilerek, üzeri asfaltla kaplandı. Yanlarına ise demir korkuluklar yerleştirildi. Kanlıdere Köprüsü, sadece bir ulaşım yapısı olarak değil, aynı zamanda Kahramanmaraş’ın tarihine tanıklık eden bir eser olarak da büyük önem taşıyor. Geçmişten günümüze ulaşan bu köprü, şehrin kültürel mirasını yaşatan ve geleceğe taşıyan bir yapı olarak varlığını sürdürüyor.

Muhabir: MELİKE ALGAN