“Umutsuz” yaşanmaz,

Belki, olur mu ki, “acaba” diye çıkılan maçta,

 “Maalesef” sonuç beklendiği gibi oldu,

Görünen köy “kılavuz” istemedi,

Galibiyete “hasret mektupları” yazıldı,

3 puana yine “mezar” kazıldı,

Takımımız “atak” oynasın, saldırsın, rakibi “boğsun”,

Pozisyonlar “kırıla” gitsin isteniyor,

Bunlar güzel duygular ama “gerçeğimiz” bu mudur?

Mevcut kapasite ile bunlar “hayalden” öte şeyler değil midir?

Eldeki malzemeye göre “yemek” yapılır,

Bu takım oyuncu kalitesine göre “savunma ağırlıklı” oynar,

Topu “2. Bölgede” karşılar, Hurşit ve Cerem Talha ile “kontratak” oynar,

Bu takımla “hücum futbolu” ya da rakibe “açık” oynarsan,

Mevcut “oyun anlayışını” zamansız değiştirirsen,

Üç maçta 13 gol yer, “damdan düşmüşe” dönersin,

Eğri” cetvelden “doğru” çizgi çıkmaz…

Takımı iyi “analiz” eden ve “doğru” oynatan,

Bu sebeple de “eleştiri” aldığı halde doğrudan “vazgeçmeyen”,

Erdal hocaya bir “özür borcu” var galiba…

Gönderilecekse bile bu “devre arası” olmalıydı,

Erken ve yanlış” zamanlamanın faturası ise “ağır” oldu…

*****

Maç bitimi ile “çirkin” ve “nahoş” olaylar yaşandı,

Şaşırmadık aslında “futbolun doğasında” olan manzaralardı,

Protesto ve Tepki “başarısızlığın” çocuklarıdır,

Taraftar haklı olarak kızgın,

Kötü gidişatın sebeplerini sorguluyor,

Suçlu kim?

Futbolcu mu, Yönetim mi, Hoca mı? Yoksa “sportif direktör” mü?

Futbolcu ne yapsın, adım “HIDIR” elimden gelen budur diyor…

Yetenek naklimi” yaptırsın…

Başkan ise durumu “net ifade” ediyor,

Beş yılın maddi ve manevi “yorgunluğu” var,

Gücüm bu kadar diyor, “devir ya da destek” davetiyeleri gönderiyor,

Ama ne yazık ki davete “icabet eden” de olmuyor,

Sportif direktör “Adnan Erkan; Hoca gittikten sonra 2 maçta görev yaptı,

Toplam 11 gol yenildi, takım gole “boğuldu”, golle “doyuruldu”,

Hoca olarak çıktığı daha önceki “Pendik” maçında yenilen 2 golde hesaba yazıldı,

Performansı” akıllara Fenerbahçeli  “Comolli” örneğini getirdi…

*****

Sahne kapandı, devre arası “tamirat ve tadilat” için iyi bir süre oldu,

“Takviye” ve “iyileştirmelerle” takım rayına girecektir…

Bunun içinde “ortak hareket” edilmeli, “sinerji” oluşturulmalıdır,

Herkesin bir siyasi “fikri” olabilir, “saygı” duyulması gerekir,

Ancak sahada “Futbol”  ile “Siyaset” ilişkisi olmamalıdır,

Futbol her insanın “ortak paydasıdır”,

Spor sevgi, barış ve kardeşliğin “parçasıdır”,

Asıl olan da “spor için spordur”,

Taraftar da yönetimde kendi penceresinden haklı,

Zaman her şeyin ilacıdır… Bekleyelim…

Bakalım ne olacak

*****