Kahramanmaraş’ın önde gelen eğitimcilerinden İbrahim Gülsu, yazdığı kitaplarla ve köşe yazılarıyla kentin tarihini ve geleceğine dair fikirlerini sık sık ele alıyor. Türkçe Edebiyat öğretmeni olan Gülsu, değişik gazete, dergi ve haber sitelerinde eğitim, kültür, sanat konularında araştırma, inceleme, analiz tarzında yazılarına devam ediyor. Gülsu, 2024’ün Mart ayında yayına sürdüğü "Kutlu Bir Direniş Maraş Destanı" kitabıylada okuyucularına kahraman şehrin kutlu direnişini anlatıyor.

KİTABIN ÖNSÖZÜ

Gülsu, kitabının önsözüne şu sözlerle başlıyor; “Bir milletin tarih yapması kadar, tarihi yazması da önemlidir. Bir tarihi olayın yaşaması edebiyatla, sanatla mümkündür. Yazacak sanatçı, edebiyatçısı olmayan tarihi olaylar, tarihin sayfalarında bir öksüz çocuk gibi kalır. Kahramanlar zafer kazanır; edebiyatçı, sanatçı zaferi yaşatır, zaferin ruhunu diri tutar. Böylece zaferler ölümsüzleşir. Edebiyatın, sanatın yaşatmadığı savaşlar kaybedilmiştir. Sözgelimi Mehmet Akif "Çanakkale Şehitlerine" şiirini yazmasaydı, bu savaşta verdiğimiz 250 bin şehidin ve bir o kadar gazinin hakkı ödenmeyecekti. Bu zafer, bugün tüm diriliğiyle yaşamayacaktı. Bugüne kadar Maraş'ın ve Maraşlı'nın zafer öyküsünü yeterince yazamadık kanaatindeyim. Aradan geçen 104 yıla rağmen romanda, hikâyede, şiirde, müzikte, sinemada böyle emsalsiz bir milli direnişin, öykülerini göremedik.

İNŞALLAH BU ESERLERİN DEVAMI GELİR

Eser, bu kaygı ve sorumlulukla kaleme alınmıştır. Bizimki bir başlangıç. İnşallah bu eserlerin devamı gelir. Her kahramanına eser yazılacak bir milli mücadeledir Maraş Destanı. O kahramanlar ki savaş sonrası dünyaya emsal olmuş bu kahramanlıklarını anlatmaya haya etmiştir. Bu aziz milletin böyle yüce bir hasleti vardır.

BU ESER, HEM OKUNMAK HEM DE SAHNEYE KONMAK İÇİN YAZILDI

Coğrafyasına görevini yapmış bu kahramanları; sanatçı, edebiyatçı büyütür, yaşatır. Bir kahraman destan yapar, bir kahraman da destan yazar. Bu eser, hem okunmak hem de sahneye konmak için yazılmıştır. Eser sahnelenirken konuşmalar kısaltılabilir, sahneleme ko- laylığı bakımından dekor değişikliği yapılabilir. Eserde mümkün olduğu kadar tarihi kronolojiye, tarihi gerçekliğe ve kahramanlara sadık kalınmış, olaylara ilaveler yapılmamıştır. Tiyatronun bir bütün olarak sahnelenmesinin zaman ve dekor bakımından çok zor olduğunun farkındayım. Bu nedenle okunmak için de yazıldı, diyorum. Her ilçe, her okul tiyatronun kendileriyle ilgili bölümü sahneleyebilir. Tiyatronun yazımında emeği geçen Fatma Dişkaya ve Suna Tüfekçi'ye teşekkürlerimi bir borç bilirim. Eseri, öncelikle bu coğrafyanın sonra da ülkenin çocuklarına armağan ediyorum.”

Editör: Didem Kayabaşı