Defalarca yazdım ve yazmaya devam ediyorum...
Sevgi üzerine, hoşgörü üzerine...
"Sevgi İlaçtır" başlığı ile bir kaç kere yazdım ve yine yazıyorum.
Neden sevgi üzerinde ısrarcıyım?
Neden hoşgörü deyip duruyorum?
Çünkü Kahramanmaraş'ta yaşıyoruz.
Çünkü hasetlik fesatlık hastalığımız devam ediyor.
***
Arkadaşlar bu hasetlik, bu kıskançlık niye?
Yüce Allah bu şehre her nimeti vermiş...
Binlerce şükür ki cennet gibi bir memleketimiz var.
Öyleyse neyi beğenmiyorsunuz?
Dondurma Festivali yapmak için bile birleşemiyoruz.
Yüzünüz kızarmıyor mu?
***
Önce birbirimizi sevmeyi öğrenmeliyiz.
En azından Allah için sevmeye çalışın.
Kendi değerlerimize sahip çıkalım.
İdarecilerimize sahip çıkalım.
Siyasetçilerimize sahip çıkalım.
Milletvekillerimiz, Valimiz ve Belediye Başkanlarımız görev başındalar.
Daha iyi işler yapmak için emek veriyorlar.
Önümüzdeki dört yıl seçim yok.
Bize düşen görev, onlara destek olup motive etmektir.
Eleştirmesine eleştirelim ama kırmayalım.
İsteklerimizi söyleyelim...
Eksiklerimizi dile getirelim...
İncitmeden, kırmadan sevgiyle yapalım eleştirilerimizi...
Bu insanlar görev başındalar ve heyecanla çalışıyorlar.
Teşvik edelim, moral verelim ki daha iyi çalışsınlar.
***
Üstelik şu anda birlik ve beraberlik zamanıdır.
Doğu Akdeniz barut fıçısı gibi...
Yedi düvele karşı savaş veriyoruz.
Birlik beraberlik içinde olursak bizi kimse yıkamaz.
Yeter ki içimizdeki ajanların provokasyonuna gelmeyelim.
***
Kahramanmaraş'ımızı ve Büyük Türkiye'yi güzel günler bekliyor.
Dondurma Festivali için el ele verip mutlaka gerçekleştirmeliyiz.
Kahramanmaraş'ta sevgi ile birleşip beraber olmalıyız.
Önceliğimiz sevgi olursa...
Peygamber ahlakını esas alırsak...
Yüce Allah'ın ipine tutunursak, bizi kimse tutamaz.
Hayırlı günler.