Her maç kahramanını arayan bir masaldır,

Hoşumuza gidende bir varmış bir yokmuş diye başlamasıdır,

Hava oldukça serindi,

Soğuk” bir akşamdı,

Futbol tutkusunun” içimizi ısıttığı bir ortam vardı,

Yüreklerimizin “gol alevleri” ile ısınacağı bir akşamı bekliyorduk ki,

Alınan skorla umutlarımız dondu, vücutlar “buza kesti”, 0-2.

Görüldü ki, üç puan artık “aslanın ağzın” da değil,

Mücadele edenin “arzın” dadır…

*****

Alınan skorlara canımız sıkılıyor, üzülüyoruz,

Bazen “öz eleştiri” yapmak gerekiyor,

Acaba “çok şey mi” bekliyoruz?

Malatya’nın Galatasaray’ı,

Deplasmanda Ankaragücü’nün Fener’i yenmesi “normalde”,

Takımımızın Tarsus’a yenilmesi “anormal” mi?

Haksızlık mı” yapıyoruz, ayırt edilmesi zor bir durum,

Yenilgilerinde bir “sebebi” vardır,

Kapasite eksikliği”, fiziksel veya psikolojik etkenler gibi,

Kapasitede sorun varsa, “tesadüfler” hariç,

Ağzınla kuş tutsan” puan alamazsın,

Anlayana, bizim takımın verdiği mesajda şudur:

Adım “Hıdır”, kapasitem “budur”…

Bu gerçeği kabul etmezsek,

Beklentilerimiz bizi “hayal kırıklıklarının” atıldığı çöplüklere götürür…

*****

Deplasman maçlarında “umut tohumları” eken,

İç sahada “umutları yok eden” bir takım,

Seyrederken içimiz acıyor, “sinirleniyoruz”, kızıyoruz,

Kılavuza” gerek yok,

Ama köyümüzün uzaktan görüntüsü:

Ne “liderliğini” ne de “koçluğunu” gördüğümüz bir sağbek,

Yetenek kuşları” uçmuş ama onları maalesef yakalayamamış,

El frenleri çekilmiş, “rölantiye” sabitlenmiş orta saha,

İleri akması” engellenmiş, “yana ve geriye” doğru coşan Fırat,

Ne oynadığını çözemediğimiz,

Takım için değil de “taraftara oynayan” forvet,

Sol bekten ziyade açıkta oynaması gereken Hurşit ile birlikte,

Ethem ve Cerem Talha dışında “etkisiz elamanlar” topluluğu,

Buna rağmen başarı “imkân-sız” mı değil, çünkü o kelimede bile “imkân” var…

*****

Bir anne-baba şefkatiyle inatla “başaracaksın” diye o soğukta,

Sevgisini” ve “samimiyetini” futbolcuların üzerine örtmüş,

Doksan dakika “çırpınan” bir taraftar,

Ortaya çıkan gerçek,

Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar,

Bu takım devreye kadar bir şekilde “kör-topal” gider,

Ama bekleyip göreceğiz,

Devreden sonra “ne eder”, nasıl “seyreder”…

Ama asla “umutsuzluk” yok

Gün gelir “güllerde” açar, “bülbüller” de öter …

*****