Gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mahmut Beyaz, bugünkü köşe yazısında "Tabelalar değişiyor, kader değişmiyor" diye yazdı.
Hani hep deriz ya; ‘Gaziantep kadar olamadık’ doğru, Gaziantep kadar olamıyoruz. Neden mi? Şehirde siyasetçisinden tutunda memuruna kadar, iş insanlarına kadar her kesim birlik beraberlik içerisinde o şehre gelecek olan yatırıma hep birlikte karar veriyor. Bu yüzden de haliyle o şehre yatırımlar kaçınılmaz oluyor.
***
Ama, gelelim Kahramanmaraş’a. Bir yatırım gelecek bu şehre ve oradaki siyasetçi bu yatırımı, ben yaptım, oldu bittiye getirecek. Geçmişe şöyle bir göz atalım; Dönemin milletvekili, Adalet Bakan Yardımcısı ve Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kahramanmaraş’a Necip Fazıl Şehir Hastanesi ve AFAD binasını kazandırmada başrol oynayan isimlerdendi. Kaynak’ın dönemlerinde şehre kazandırdığı bu iki yatırım fay hattının üzerine inşa edildi. Birçok gazeteci meslek büyüklerim bu iki binanın bu bölgeye yapılmasının yanlış olduğunu defalarca yazdılar ama dinleyeni getir.
***
Gelinen süreçte, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde kamu kurumuna bağlı bu iki bina aldığı hasar sonucu işlevselliğini kaybetti. Şehir, neredeyse hastanesiz kaldı. Deprem esnasında başrol oynaması gereken AFAD kurumu da ne yazıkki beklenilen performansı gösterememişti. Yukarıda dediğim gibi siyasetçilerimiz biraz şehirde yaşayan insanlara, basın mensuplarına kulak verseler bu gibi yanlışlara düşmeyecekler.
***
Fakat görüyoruz ki, kader hala aynı. Bölgeye hastane yapılmakta ısrar ediliyor. Şehrin belirli bölgelerine deprem sonrası hastane sözü verildi ama bu hastanelerle ilgili de somut bir ilerleme olmadığınıda görüyoruz, bizlerede bilgi vermekten kaçınıyorlar. Şuan itibariyle hasta yükünü Yörük Selim Devlet Hastanesi çekiyor. Yörük Selim Devlet Hastanesi’nin etrafında eski harabe evler var. Bunların sayıları 30 yada 40’tır. Bu evler, istimlak edilse alan genişleyecek. Kaldı ki bölgedeki arazilerin çoğunluğu sağlık müdürlüğü bünyesine ait. Gidipte başka yerlerde hastane alanları aranması yanlış diye düşünüyorum.
***
Diğer bir konu ise, hafta sonu Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın Kahramanmaraş’a gelişiydi. Bakan yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş’a 12 bin 500 kişilik stadyum sözü veriyor. Stadyum sözünü daha önce kimler kimler vermedi ki. Onları herkes biliyor. Üstüne Bakan’a bir de, depremde hayatını kaybeden Şube Müdürü Ökkeş Solmaz’ın isminin verildiği gençlik merkezinin açılışı yaptırılıyor. Evet, deprem şehidi bir ismin yaşatılması önemli. Ancak, bu bina 35 yıl boyunca Kahramanmaraş’ta güreş eğitim merkezi olarak hizmet sundu, şampiyonlar buradan çıktı. Güreş eğitim merkezinin kapısına kilit vurup gençlik merkezine çevirmek ne kadar doğru? Madem, gençlik merkezi yapacaktınız, bölgede başka yer mi yoktu? Şehir geçmişte güreş sporuyla ön plana çıkıyordu. Şuan o da kalmadı ya. Görüyoruz ki, bu şehirde sadece tabelalar değişiyor ama kader değişmiyor.