Bugünkü yazımı seçim öncesi, cumartesi günü kaleme aldım. Pazartesi günü itibariyle, demokrasinin olmazsa olmazı bir seçimi daha geride bıraktık.
Sonuçların ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Sandıktan çıkacak özgür iradeye saygı duymanın bir erdem olduğunu da hatırlatmak istiyorum.
Halk en büyük güçtür. Halkın iradesinin üzerine de irade olmamalıdır. Halkımızın iradesi ne yönde tecelli eder ise bizler ona saygı duymak zorundayız. Karşılıklı hoşgörü,toplumsal barışın en önemli şartıdır..
Millete hizmet etmek için yola çıkmış adaylar... Sonuçta kiminin yüzü gülecek kimi hayal kırıklığına uğrayacak ama yeni güne uyandıklarında; dost elini uzatıp,beyaz bir sayfa açan adaylar benim gözümde gerçek kazananlar olacak.
Amaç memleket ise yüzü gülen Türkiye olmalı!..
Hatırlayalım;ülkemiz çok partili hayata geçtikten sonra seçimlerle kimler geldi kimler geçti... Ama marka isimler asla unutulmadı; eserleri ile kalplerde derin iz bıraktılar.
Şöyle geriye dönüp baktığımda; ülkesi ,kenti ve halkı için proje üreten- uygulayan isimleri kamuoyu hala heyecanla konuşuyor.
Kişisel menfaatlerini bir kenara atarak, halkla iç içe yaşayıp,toplumuna ve yurduna hizmet üretenleri milletçe unutamıyoruz.
Bir yerlerde adları telaffuz edilse nasıl da heyecanlanırız...
Gerçek yurtseverlik bu olmalı!..
Aslında her şey insanı sevmekle başlar. İnsanını seven de ülkesini ve milletini sever. Memleket sevdalısı da görevini en iyi yapandır.
Millete hizmet için yola çıkanları, Atatürk’ün bir özdeyişiyle uğurlamak istiyorum:’Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla ve asla yorulmazlar.’