Lig cadı kazanı,
Ölüm ile yaşam arasındaki “golün” nabız atışları sayılıyor,
Fikstür ve rakiplerin her puanı otopsi incelemesinde,
Rakip takımların, beyin fonksiyonları, tansiyonu, şekeri bile ölçülüyor,
Kendi yaşam savaşı için, herkes uygun bir reçete bulmaya,
Yoğun bakımdan, hiç olmazsa polikliniğe çıkmaya çalışılıyor…
Sezon başında “Şampiyonluk” beklentisinde iken gönüller,
Şimdi, “uçurumdan” atlıyor hevesler...
****
Hastalanmış Karagümrük spor umut ile geldiği maçtan
Üzerindeki karabulutlarla geri döndü,
Takımımız ise çölde su buldu,
Belki de bu 3 puan, sezon için artık “abı-hayat” suyuydu,
Takımın stresini-gerginliğini aldı, nefes yorgunluğu için bir mola oldu,
Stresten, futbolcuların vücudu el frenini çekmiş, gidemez olmuş,
İyi ki, maça golle başlama, avantajını yakaladık,
Ama futbolcular bilinçaltında skoru korumaya çalışınca,
Onun meyvesi olan, kötü oyuna ve penaltıya sebep verdik,
Penaltıyı kurtaran, Kaleci Mesut bir mesaj verdi:
“Yıldız futbolcu yoktur, her maçın yıldızı vardır”
Bu maçın yıldızı da benim diye…
Devrim ve Eser ise diğer yıldız adayları oldular…
Galibiyeti de alın terleri ile yoğurdular,
Ancak “çiğ köfte” yoğuranları da unutmamak gerekir,
“Sararmış” marul yaprağın varken “laf salatasına”
Özellikle de “Kırmızı” lahanaya hiç gerek yoktu,
“Şen” bitecek maçı “Fatih” köprüsü gibi yolgeçen hanına dönüştürmeyeceksin,
Rakibin kule forvetleri gol üretme yeteneğine sahip olsalardı,
Boynumuzdaki ilmek ile kalemimizi kırma niyetindeki maçın hakemi, amacına ulaşacaktı,
Sorumsuzlukla takımı 10 kişi bırakanların, yarın ki maçlardaki garantisini kim verebilecek?
Cezası ne ise verilmelidir… Hiç te ertelenmemelidir…
****
Haftalardır gol kaçırma oranımız epsilon,
Yani “yüzde sıfıra” yakın…
Gol pozisyonumuz yok,
Dönüp, hafızanıza bir bakın…
Ancak, gol pozisyonuna girmeden, gol atma becerimiz ise üst seviyede,
Son dakikada gol yeme alışkanlığımızı da bırakınca,
Haftalık kazancımız, çok iyi oldu…
Rakiplerimiz yine puan alamadı,
Bu kadar kötü gidip, şuan ki puan cetvelinde iyi görünmemiz,
Bizim iyi olduğumuzdan değil,
Rakiplerimizin bizden daha kötü olmasından,
Bu yüzden “hoca konusu” bu kadar ciddi tartışılır hale gelmedi mi?
Şu aşamada elbette oyundan ziyade puan önemli denilecek !!!
Aynen, tüm kalbimle katılıyorum…
Ancak dünya gözüyle de bu taraftar bir de “iyi oyun” seyretsin,
Yüreğine de su serpsin be hocam !!!
Koca lig boyunca bu da onların hakkı değil midir?
Milliyetçilik duyguları, tescilli bir şekilde baskın olan
Zor durumda, takımına her zaman sahip çıkan, bu taraftarın;
Kendi özünden, memleketinin çocuğunu seyretmesi,
“Futbolun öldüğü” yerde “geleceğinin” kalp atışlarını görmesi,
En doğal hakkı değil midir?
****