Kahramanmaraş’ta, geçmişten günümüze kadar gelen çocuk oyunları, kentin kültürel mirasları arasında yer alıyor. Ancak, şehirde artan apartmanlaşma ve modern yaşam tarzı, sokak oyunlarının da zamanla unutulmasına neden oluyor. Aynı zamanda Sokaklarda oynanan geleneksel oyunlar, çocukların fiziksel ve sosyal gelişimine katkı sağlıyor.  Özellikle eski mahallelerde, hala "Çıngılım Çıktı", "Longur Longur", "Tura Kazık" ve "Çomçalı Gelin" gibi oyunlar oynanmaya devam ediyor. Bu oyunlar, çocukların strateji geliştirmelerini ve sosyal becerilerini de arttırıyor. Bu tür oyunlar ise Kahramanmaraş’ın zengin kültürel geçmişini de geleceğe taşıyor.  Çocuklar, büyüklerinden öğrendikleri bu oyunları oynayarak hem eğleniyor hem de kentin geleneklerini yaşatıyorlar.

Thumbs B C 18783A9Ca11Bc1C5020E21855D4C6C9B

ÇINGILIM ÇIKTI OYUNU

Genellikle akşamları oynanan bu saklananları bulma oyununda, öncelikle iki grup oluşturuluyor. En az sekiz kişiyle oynanarak 4’er kişilik gruplara ayrılıyor. Bir grup diğer mahallelerde saklanırken, diğer grup onları bulmaya çalışıyor. Bir gedik arası, bir cami girişi gibi oyuncuların saklanma ihtimali olan şüpheli bir yere yaklaşıldığında arayan gurubun ebesi gedik yansın mı? Diye bağırarak soru soruyor. Yani, “Senin oyuncuların orada mı saklanıyor?” anlamında söylüyor.  Saklanan oyuncuların ebesi “İyice yaklaşalım da…” diyerek onları oyuncuların saklandıkları yere iyice yaklaştırmaya çalışır. Eğer orada oyuncuları yoksa: -Yansın! Der. Yani, “Orada kimse yok” anlamına geliyor. Ebe asla yalan söylemez. Sokaklar, gedikler, çalılar geçilir sonunda oyuncuların gerçekten gizlendikleri yere gelinir. Saklanan grubun ebe oyuncuları, rakip grubu saklandıkları yere yaklaştırarak "Çıngılım çıktı!" diye bağırır ve saklananlar koşarak çıkar, arayan oyuncuları yakalamaya çalışır.

LONGUR LONGUR OYUNU

 Yedi sekiz kişiyle oynanan bu oyunda, bir ebe ve bir kurt seçilerek oynanıyor. Diğer oyuncular ebenin arkasına saklanarak ve ebenin belinden tutarak bir zincir oluşturuyor.  Kurt, oyuncuları yakalamaya çalışırken, ebe onları korumak için çaba gösterir. Oyuncular bir yandan kendilerini korumaya çalışırken bir yandan da “longur longur” diye bağırarak oyunu oynarlar.  Bu bağrışma ile koyunların keçilerin boyunlarına asılı olan longurdakları taklit etmiş oluyorlar.

TURA KAZIK OYUNU

En az yedi sekiz kişiyle oynanan bu oyunda, oyuncular altı metre çapında bir çember oluşturacak şekilde çömelerek oturuyor. Çemberin içinde bir ebe, dışındaysa bir kaçan oyuncu olması gerekiyor. Ebe, elindeki kendire bağlı bir minderle kaçan oyuncuya vurmaya çalışarak Kaçan oyuncu ise çömelen oyuncuların arkasına saklanarak turadan kaçmaya çalışıyor. Çömelen oyuncular da yer değiştirerek kaçan oyuncuya saklanma fırsatı veriyor. Kaçan oyuncu bir yere çömelirse, ayakta kalan oyuncu kaçan oyuncu olur ve oyun bu şekilde tekrarlanarak devam ediyor.

ÇOMÇALI GELİN OYUNU

Yaz ayları kurak geçtiğinde çocuklar, büyüklerin yağmur duasına katılarak "çomçalı gelin" yapıyorlar. Ahşap bir çomçadan yapılan gelin, çocuklar tarafından süslenir ve kapı kapı dolaşılarak kısır köftesi yapmak için malzemeler toplanıyor.  Ev sahipleri tüm malzemeleri tamamladıktan sonra çomçalı gelinin başından aşağı su dökerek yağmur duası ederler. Çocuklar da "Teknede hamur, tarlada çamur, ver Allah’ım ver yağmur" diye dua ederler. Bu oyun, çocukların temiz kalpleriyle dua ederek yağmur yağması için hem oyun hem de bir gelenek haline geliyor.

Muhabir: MELİKE ALGAN